29 Kasım 2007 Perşembe

Mis gibi kokmak varken, terlemeyin!

Mis gibi kokmak varken, terlemeyin!

Ter kokusu için çok çeşitli çözümler var. En önemlisi temiz olmak. Yeni nesil deodorantlarla bu temizliği gün boyu muhafaza etmek ve mis gibi kokmak çok kolay

Ter kokusunu azaltmanın iki yolu var; birincisi antimikrobiyal özellikte lokal bir ajan kullanarak ki bu deodorantların içinde bulunan aktif maddelerle gerçekleştirilen, koltuk altında yerleşik bakteri florasını azaltmak anlamına geliyor. İkincisi ise uygulamadan sonra bakteri gelişimini azaltan ve antimikrobiyal bir ilaç gibi çalışan bir antiperspirant kullanmak.
Bu ürünler terlemeyi düzenleyerek daha az ter sıvısının bakterilerle bir araya gelmesini sağlıyor, böylece bakterilerle temas eden ter sıvısı çok az miktarda olunca ter kokusu oluşumu engelleniyor.
Temiz ve kuru bölgeye uygulayın
Deodorant kullanımının en önemli kuralı, deodorantın temiz ve kuru koltuk altına uygulanması. Terli bir koltuk altına deodorantı sıkmak, oluşmuş ter kokusu ile deodorantın parfümünün karışımından oluşan daha ağır ve kötü bir kokuya neden olur. Sprey deodorantlar, koltuk altına 15 cm'lik mesafeden kutu dik tutularak püskürtülmeli. Eğer sprey antiperspirant özelliğe sahip pudralı bir deodorant ise çalkalandıktan sonra kullanılmalı.
Koltuk altına sürülerek uygulanan roll - on ve stick deodorantların da kuru ve temiz koltuk altına uygulanması gerekiyor. Gün içinde tekrar deodorant kullanma ihtiyacı hissedildiğinde koltuk altının tekrardan temizlenip kurulanması, en iyi sonucu veriyor.

Güzelliğin sırrı doğada...

Güzelliğin sırrı doğada...

Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte, kilolarından kurtulmak ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak isteyen kadınlar, sorunlarını aktarlardan aldıkları doğal ürünlerle gideriyor

Bahar aylarını yaşadığımız şu günlerde hanımları aldı bir telaş. Yaza ideal vücut ölçüleriyle girmek, güzel görünmek isteyen kadınlar, şu günlerde aktarlardan çıkmıyor. Çünkü, her türlü sorunun bitkilerden elde edilen bir çözümü mevcut. Selülitten zayıflamaya, cilt kırışıklıklarından saç dökülmesine kadar çok sayıda ürün kadınların hizmetinde.
Kadınların en büyük sorunu olan fazla kilolar, aktarlarda papatya, mersin yaprağı, sinameki, defne yaprağı, biberiye ve funda yaprağından elde edilen ''zayıflama macunları'' ile birkaç ay içinde giderilebiliyor. Yağ çözücü etkisi olan bu macun günde 3 kere alınması durumunda vücudun protein dengesini koruyarak, aşırı kiloların verilmesini sağlıyor.

Her 10 kadından 9'unun sorunu olan selülitler ise zambak, yasemin, nane, anason, lavanta, limon, jojoba, rezene, biberiye, keten, ardıç, buğday, susam ve portakal yağların birleştirilmesinden oluşan ''selülit yağı'' ile yok edilebiliyor. Şişesi 6 milyon liradan satılan ve 6 ay düzenli olarak kullanılması gereken bu yağın, selülite kalıcı çözüm sağladığı ifade ediliyor. Ciltte kötü görünüme neden olan siyah noktalar için ise kayısı yağı öneriliyor.

Denizde bronzlaşmak yerine tatile bronz görünüm ile gitmek isteyen kadınlara ise ceviz yağı, kakao, havuç, fındık ve badem yağı gibi ürünlerden yapılan karışım satılıyor.

Cilt bozuklukları için denizden çıkarılan doğal süngerlerle vücuda masaj yapılmasını ve bu yolla gözeneklerin açılmasını öneren aktarlar, makyaj temizliğinde de gül yağı, lavanta, kekik, defne gibi yağların kullanılmasının cilt sorunlarını engellediğini bildirdiler.

Güzellik ve beslenme

Güzellik ve beslenme

Güzelliği etkileyen en önemli faktörlerden biri de beslenme alışkanlıklarıdır. Vücudumuzun her bölgesinin farklı vitamin ve minerallere ihtiyacı vardır. Peki, dinç ve sağlıklı bir görünüm için hangi tür besinleri seçmemiz gerekir. İşte minik ipuçları...

Lifli posalı yiyecekler besin değerleri olmamasına rağmen, bağırsakları düzenleyen, rahat çalışmalarını sağlayan bir etki gösterir. Bu tip besinlerin idrar yollarının çalışmasını da kolaylaştırdığı belirlenmiştir.
Her gün bir miktar taze meyve, sebze ve kepek yiyin. Sebze ve meyvesi bol yüksek lifli besinlerden oluşan yemekler, daha uzun zamanda yendiğinden ve doyma noktasına daha kolay gelindiğinden, diyet programlarının vazgeçilmezidir.
Lifli maddelerin bol tüketilmesi, cildinize mat ve gözlerinize bulanık bir görünüm veren kabızlığı önleyecektir.
Vitaminlerde ise size gerekli olanların seçilmesi daha yararlı olacaktır. Vitaminler doğal besin maddeleri ile birlikte alınmalı, gereksiz yüklemelerden kaçınılmalıdır.
Saçların, balık yumurta, et ve peynir gibi besinlerdeki proteine ve salata da bulunan B vitaminine ihtiyacı vardır.
Cildiniz için sabah kahvaltısında bir bardak taze portakal ya da A;B;C vitaminleri bakımından zengin olmasına karşın sadece 25 kalori olan greyfurt suyu için. Bir portakalda 40, elmada 45, 100 gramlık üzüm salkımında 60, muzda 100 kalori bulunur. Teniniz için ayrıca, margarin, peynir, böbrek, ciğer, sardalya balığı, havuç, kuru kayısı ve ıspanak gibi besinlerde bulunan A vitaminine ihtiyacı vardır.
Dişlerin çürümemesi ve plak oluşmaması için şekerli yiyeceklerden kaçının. Havuç, kereviz, fındık, fıstık, peynir ve gebelik sırasında süt ve süt ürünleri yemeye özen gösterin.

Güneşe dikkat!

Güneşe dikkat!

Bronz bir tene sahip olmak uğruna uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmanın cilt kırışıklığına neden olacağını unutmayın!...

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükran Tunalı, güneşin sıcaklığını iyice hissettirdiği bugünlerde, insanların dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Güneş ışınlarının, içeriğindeki D vitaminden dolayı kemikleri güçlendirme gibi faydasının yanında zararlarının da olduğunu anlatan Prof. Dr. Tunalı, ''Atmosferin koruyucu ozon tabakasında oluşan delikler nedeniyle güneşin zararlı UV ışını, yeryüzüne daha fazla ulaşıyor. Yapılan araştırmalarda, uzun süre güneş ışınlarına maruz kalan her 5 kişiden birinde ileri yaşlarda cilt kanseri görüldüğü saptanmıştır'' diye konuştu.

Güneş ışınlarının deri üzerindeki etkilerinin, uzun vadede ellerde, göğüs bölgesinde ve yüzde lekeler şeklinde kendini gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Tunalı, yüz derisinin vücudun diğer bölgelerine oranla daha ince olduğu için insanların yüzlerini güneşten korumaları gerektiğini vurguladı.

UV ışınlarının derinin daha hızlı yaşlanmasına ve yıpranmasına neden olduğuna işaret eden Prof. Dr. Tunalı ''Uzun süre güneş altında kalanların deri altında bulunan destek dokuları eridiği için, bu kişilerin ciltlerinde daha fazla kırışıklık oluşuyor'' dedi.

Kişilerin çocuk yaştan itibaren güneşin zararlı ışınlarından korunmak için eğitilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Tunalı, şunları söyledi:

''Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için saat 10.00-16.00 arası sokağa çıkmaktan kaçınmak gerekir. Özellikle açık tenli kişiler, yaz, kış ayrımı yapmadan güneşli havada dışarı çıktıklarında yüksek koruma faktörü içeren krem ve losyon kullanmalıdır. Şapka veya şemsiye kullanarak da güneşin zararlarından korunulabilir.''

Nemlendirici mucizesi!

Nemlendirici mucizesi!

Nemlendiriciler genç görünüm ve yaşlanmaya karşı cildin savaşım silahlarıdır. Ancak hangi yaşa, hangi cilde ne tür nemlendirici ürünler kullanılmalıdır, bu konuda pek bilgi sahibi değilizdir. Nemlendiriciler sadece cildi kurumaya değil, çevresel kirlilik ve yıpranmaya karşı da koruyor.

Cilt bakım uzmanları, cilt tipiniz ne olursa olsun, cildinizi hergün nem kaybına karşı nemlendirmeniz gerektiği konusunda uyarıyorlar. Yağlı bir cildinizin olması, nemlendirici kullanmanıza gerek yok anlamına gelmez. Cilt bakım maddeleri üreten firmalar, nemlendiricilerin her cilt tipi için ayrı ayrı kullanılması gerektiğini belirtiyorlar. Kuru ciltler için kremler, karışık ve yağlı ciltler ise için losyonlar öneriliyor. Yağlı cildi olanların nemlendirici seçiminde dikkat etmeleri gereken şey, nemledirici kremin yağsız olması. Çünkü bazı kozmetik yağlar akneleri besleyerek harekete geçiriyor. Ancak unutulmaması gereken bir nokta var ki, o da yaşadığınız ortam ve iklime bağlı olarak, daha fazla miktarda nemlendirici krem kullanma ihtiyacında olabileceğiniz.

Yaşlanmaya karşı mücadele
Günümüzde kullanılan nemlendirici kremlerin üretiminde, ağır mineral yağlar artık kullanılmıyor. Bunların yerine yaşlanmaya karşı etkili olan, hücrelerin kendi doğal nem yapısında bulunan asit yağları kullanılıyor. Cildin üst yüzeyindeki hücrelerin yüzde 40'ını su molekülleri oluşturur ve bunlar hemen cildin altında bir çeşit koruyucu bariyer meydana getirirler. Sanki deri tabakalarını birarada tutan bir yapıştırıcı gibi görev yaparlar. Yaşlanmayla birlikte, cildin nem kaybı artar ve nemlendiriciye daha fazla ihtiyaç duyar. Nemlendiricilerin etkili oldukları bölge, "stratum korneum" adı verilen cildin en üst tabakası. Nemledirici ürünler su moleküllerini cildin en alt tabakalarına kadar taşıyarak, derinlemesine nemlendirmeyi sağlarlar.

AHA nedir ?
Nemlendirici ürünlerin hazırlanmasında vazgeçilmez maddelerden biri de, Alfa Hidroksil Asitler'dir. Kısaca AHA adı verilen cilde faydalı bu asitler, doğal bitkilerde bulunan glikolik ve laktik asit içerir. Cildin nemlendirilmesinin yanısıra, ölü hücre tabakasının atılarak, hücre yenilenmesini de sağlarlar. Böylece geride daha canlı ve genç görünümlü bir cilt bırakırlar. Uzmanlar, ölü hücre tabakalarının ciltten atılmadan, cildin nemlendirilemeyeceği görüşünde birleşiyor.

Yaşlanmayı önleyici cilt bakımı
Günümüzde piyasalara sunulan nemlendirici ürünler, B, C vitamini ve Betakaroten gibi cildin yaşlanma sürecini yavaşlatan vitamin çeşitleri içeriyor. UV ışınları, sigara, hava kirliliği ve çevresel faktörler cildin kolajen yapısını bozarak erken yaşlanmasına neden olur. Laboratuar araştırmaları yürüten dermatologlar, polipeptik asit, karbonhidrat, aminoasit ve vitaminlerden oluşan kombinasyonun cildin erken yaşlanmasına sebep olan çevresel faktörlere karşı oldukça etkili olduğunu belirtiyor. Yapılan araştırmalar sonucu, çevre kirliliği nedeniyle havada bulunan sülfür dioksit gazının, D vitaminini etkisiz hale getirdiği anlaşılmış. Bu yüzden uzmanlar özellikle kışın kirli havalarda, yaşlanmayı önleyici cilt bakım ürünlerinin yanısıra nemlendirici kremleri kullanmanın önemini vurguluyor.

NEMLENDİRİCİLER İLE İLGİLİ EN ÇOK MERAK EDİLEN 10 SORU ;
1- Cildi nemlendirmeye ne zaman başlamak gerekir?
Cildinizin tipi ve nemlendirilmesi konusunda mümkün olduğunca erken bilinçlenmenizde fayda var. Cilt kendi halindeyken esnek, pürüzsüz ve canlıdır. Kirli hava, ultraviyole ışınlar gibi çevresel faktörlerin etkisiyle giderek mat ve cansız bir görünüm alır. Bu yüzden yağsız ve güneş ışığı filitreli bir nemlendirici krem kullanmayı, her gün dişlerinizi fırçaladığınız gibi alışkanlık haline getirmelisiniz.
2-Gece kremlerini kullanmak gerçekten gerekli midir?
Gerekli değilse de kullanmanızda büyük fayda var. Birincisi, nemlendirici özelliğiyle cildin günlük nem kaybını önler. İkincisi, gece yarısından sonra harekete geçen hücre yenilenmesini en az 3 - 4 kez artırıcı özelliği vardır. Ayrıca gün boyunca yüzünüzdeki makyajdan hava alamayan cildiniz, gece boyunca kendini tamir etme fırsatını bulur.
3-Temizleme sütleri ve jelleri kullanmalı mıyız?
Bunun cevabı, cildinizin tipine ve yaptığınız makyajın miktarına bağlı. Örneğin kuru ciltli ve yoğun makyaj yapan birisinin yağlı temizleme sütü veya losyonu kullanması gerekir. Yağlı ciltlere ise köpüren jeller ve sıvı sabunlar daha taze bir etki bırakır. Bu tip ürünler seçerken, cildin asit dengesini bozmama ve cildi kurutmama özelliğine dikkat edilmelidir.
4-Cildinizi doğru şekilde nemlendirmeyi biliyor musunuz?
Belli bir yere kadar evet. Cildin nemlendirilmesini lipozom adı verilen su taşıyan moleküller sağlar. Cildin nemlenmesini sağlayan bu moleküller derinin üst yüzeyinde yuvalanmıştır ve dıştan içeriye doğru hareket halindedir. Bu moleküllerin güneş ve aşırı sıcaklarla azalması ciltte kurumalara ve çatlaklara neden olur. Bu nedenle yaz aylarında güçlü formüllü extra nemlendiricili, cildin gün boyu nemli ve yumuşak kalmasını sağlayan ürünler kullanmalısınız.
5-Nemlendirici kremler her gün kullanılmalı mıdır?
Cilt, mevsimlere ve çevresel faktörlere göre tepki verir. Örneğin yazın daha yağlıdır, kışın ise soğuk hava ve rüzgarlar nedeniyle kuru, pütür pütür bir görünüm alır. Hastalıklar ve stres de cildin canlı, parlak görünümü alıp götürür. Bu nedenle cildinizin düzenli kullanılan bir nemlendiriciye ihtiyacı vardır.
6-Yağlı nemlendiciler siyah noktalara neden olur mu?
Günümüz cilt bakım formülleri gözenekleri tıkamayan, siyah nokta yapmayan, ancak cildi koruyacak kadar yağ içeren ürünlerden oluşuyor. Eğer cildiniz yağlı ise mineral yağlardan ve balmumundan üretilmiş ürünleri tercih edin.
7- Kremin etkili olup olmadığını öğrenmek için kaç hafta geçmesi gerekiyor?
Etkiyi görmek için üç - dört hafta yeterlidir. Bu süre cildin en üst tabakası olan epidermisin kendini tamamen yenileme süresidir. Doğru seçilmiş bir nemlendirici, su hücrelerinin cilt yüzeyinden cildin derinlerine kadar hareketi için uygun ortamı sağlar, üst deriyi mükemmel bir yumuşaklığa kavuşturur. Cildinizdeki değişikliği kısa sürede farkedersiniz: cilt, daha parlak, pürüzsüz ve temiz bir görünüm alır.
8- Nemlendirici kremler kırışıklıkları önleyebilir mi?
Tamamen değil. Henüz kırışıklıkları tamamen durduran ve oluşmuş çizgileri ortadan kaldıran bir formül keşfedilmedi. Buna rağmen nemlendiriciler, çevresel faktörler ve su kaybından dolayı oluşan erken yaşlanmayı önlerler. Sağlıklı bir beslenme ve hayat biçimi cildi güçlendirir, yenilenmesini sağlar. Bayat ve yağlı yiyeceklerden kaçınmak, sigara ve alkol kullanmamak, yeterince uyumak ve egzersiz yapmak genç kalmak için gerekli. Ayrıca bilim adamları vitaminlerin yararlı etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyorlar. Cildin yaşlanmasından sorumlu olan ultraviyole ışınların zararlı etkisini A,C,E vitaminleri ile beta - karoten adlı vitamin azaltıyor. Bunlar yeşil yapraklı sebzeler, meyvelerde bol miktarda mevcut. Ayrıca nemlendirici kreminizi alırken formülünde bu vitaminleri içerenleri tercih edebilirsiniz.
9-Göz çevresi nemlendiricileri kullanmak yararlı mıdır?
Yararlıdır, çünkü göz çevresindeki deri yüzün diğer kısımlarına oranla daha incedir. Bu aynı zamanda kırışıklıklara daha elverişli anlamına gelir. Bu yüzden göz çevresine ayrı bakım uygulamak yararınızadır. Ancak yağlı kremler bu bölgenin hassasiyetini daha da artırır. Bu yüzden yağsız olan göz kremlerini tercih edin. Gözaltı jelleri de bu bölgedeki cilt yenilenmesini hızlandırarak daha gergin bir hale getirir, kırışıklık izlerini hafifletir.
10-Su içmek cildi nemlendirir mi?
Vücudumuzun yüzde 70'i sudur ve de bunun yüzde 20'si deri tarafından kullanılır. Günde en az bir litre su içmek cildi içeriden temizlemeye yardım eder, zehirlerden arındırır, yumuşaklığı korur, temiz ve sağlıklı olmasını sağlar.

Alüminyum ile gelen güzellik

Alüminyum ile gelen güzellik

Yüzdeki kırışıklıklar, akne, yara ve yanık izleri, kilo ve gebeliğe bağlı çatlaklar ''alüminyum oksit'' kristalleri ile giderilebiliyor...

Dez Güzellik Merkezi Sahibi Estetisyen Ayşe Durmaz, özellikle yüz bölgesindeki kırışıklıklar, akne, yara, yanık ve ameliyat izleri, aşırı kilo ve gebeliğe bağlı çatlaklar ile ciltteki selülite bağlı deformasyonların ''abrazyon'' yöntemiyle giderildiğini söyledi.

Bu yöntemin gelişmiş ülkelerde 12 yıldır uygulandığını ve hiçbir yan etkisi olmadığını ifade eden Durmaz, şöyle devam eti:

''Alüminyumun hammaddesi olan 'alüminyum oksit' kristalleri, yüksek basınçla cildin sorun olan bölgesine püskürtülüyor. Cilde temas eden kristaller iz ve lekelerin bulunduğu deriyi yaklaşık 1-2 mikron kalınlığında soyuyor. Bu kristaller istenmeyen hücre atıkları ile vakumla geri alınıyor. Yaklaşık 30 dakika süren bu işlem, cildin durumuna göre 3-15 gün arayla 5 seans uygulanıyor. Derin yara ve yanık izleri ile yüzdeki kaslara inen izlere etkili olmuyor.''

Durmaz, abrazyon yönteminin, benler, siğiller, iyi huylu damar tümörleri, cilt kanserleri, doğumsal lekeler, göz ve dudak mukozaları, uçuk virüslü alanlar ile karaciğerden kaynaklanan lekelerde uygulanamadığını kaydetti.

Tedavinin başarısının, deri tipine, kullanılan abrazyonun kuvvetine, tedavi edilecek alanın tipine ve büyüklüğüne, uygulama öncesi hazırlık ile uygulama sonrası bakıma, hastanın yaşına ve ciltteki bulguların yaşına bağlı olarak değiştiğine işaret eden Durmaz, uygulama yapılan alanın güneş ışınlarından korunması gerektiğini belirtti.

Gençler yanlış biliyor!

Gençler yanlış biliyor!

ABD'de yapılan bir araştırma, gençlerin bir çeşit cilt hastalığı olan akne hakkında yanlış bilgiye sahip olduğunu ortaya koydu


Alabama Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan araştırma gençlerin büyük korkuları olan sivilceler hakkında yeterince bilgiye sahip olmadıklarını ortaya koydu. Uzmanlar, aknenin gençlerin yüzde 80'inde çeşitli düzeylerde görülebildiğini, vakaların ancak yüzde 30'una tıbbi işlem gerektiğini belirttiler.

Yüzlerini yeterli sıklıkta yıkamadıkları için sivilcelerden kurtulamadıklarına inanan gençlerin yanlış düşündükleri, sık sık yüz yıkamanın tam aksine sivilceleri azdırabileceği bildirildi. Uzmanlar, yüzdeki sivilcelerle fazla oynanmaması gerektiğine de dikkat çektiler.

Bazı doktorların sivilceli gençlere çikolata yememelerini ve kola içmemelerini salık verdikleri, oysa aknenin genellikle hormonsal nedenlerden kaynaklandığı kaydedildi.

Akne için etkili tedavi yöntemlerinin bulunduğu, ilaçlara duyarlılık gösterilmeyen vakalarda kliniklerin devreye girebildiği belirtildi. Kliniklerde akneden kaynaklanan izler yok edilebiliyor.

J. Lopez olmanın yedi hilesi

J. Lo olmanın yedi hilesi

Jennifer Lopez gibi çekici olmak için bazı hileler yapmak yeterli oluyor. Antalya'daki Aden İGS firmasının güzellik uzmanı Tülin Gözde, bu makyaj hilelerini 7 adımda özetledi. İşte Jennifer Lopez çekiciliğini yakalamanın 7 adımı...


1. Krem şeklindeki fondötenden yüzünüze bir parça sürüp parmak uçlarınızla yüzünüze yedirin. Fondötenin üstüne kesinlikle pudra sürmeyin.
2. Göz makyajına başlamadan önce göz kapağınızın çevresine yüzünüze sürdüğünüz fondötenden bir ton açık başka fondöten sürün. Göz altına hafifçe pudra sürün.
3. Kaş altından kirpiğe kadar uzanan kemiğe açık renk ve ışıltılı bir sıvı göz farını parmaklarınızla yayın. Yüzünüze sürdüğünüz pudradan bu bölgeye de uygulayın. İnce bir fırçayla göz kapaklarınıza açık bej tonlarında far sürün.
4. Kirpiklerinizi kıvırın ve yalnızca üst kirpiklerinize rimel sürün. Kirpikleri belirginleştirmek için ince bir fırçayla siyah göz farını üst göz kapağınızın uç kısmına sürün.
5. Bir kaş kalemiyle hafifçe kaşlarınıza renk verin. Sonra bir fırçayla tarayın.
6. Elmacık kemiklerinize gül rengi tonlarında allık sürün. Allığınızın son derece ince olmasına özen gösterin.
7. Dudaklarınızın etrafına doğal renkte bir dudak kalemi sürün. Dudaklarınızın renginden yalnızca bir ton koyu olması gerekiyor. Dudak içini de parlatıcı ya da açık renkte parlak bir rujla boyayın.

Zamana yenilmeyin!

Zamana yenilmeyin!

Güzel görünmek ve hep genç kalmak bütün kadınların ortak dileği. Kozmetik sektörü aynalara özgürce bakabilen kadınlar yaratmak için çalışıyor. Ve her geçen gün mükemmelliğe bir adım daha yaklaşıyor...

Henüz 15 - 16 yaşlarındayken 18'inci yaşımızı kutlayacağımız günleri iple çekeriz. O, 2-3 yıl bir türlü geçmek bilmez. 18'den 24'e ise zaman bir çırpıda geçer. Bir bakmışsınız 25 olmuşsunuz. 30'lu yaşlara yaklaştıkça içinizi buruk bir sevinç kaplar. 30'lu yaşlarda olgun bir kadın olmak ile 20'li yaşları terketmek arasında bocalarsınız. Sorulduğunda büyük bir gururla söylediğiniz yaşınızı artık buçuklu rakamlarla ifade etme dönemine yavaş yavaş girersiniz. Gençliğinizden bir şey kaybetmemişsinizdir ama çoluk çocuğa karıştığınız bu yıllarda, yüzünüzde yılların izleri de hafif hafif kendini belli etmiştir.
40'lı yaşlarda artık "bir bayana yaşı sorulmaz" kuralı her zaman geçerli olmaya başlamıştır. 18 - 20'li yaşlarda nemlendiricilerle ve sivilce önleyici kremlerle hayatınıza giren kozmetik sektörü, 30 yaşlara yaklaşırken gözaltı kremleri, 35'li yaşlardan sonra da "yoğun" nemlendiricilerle hayatınızın bir parçası olmuştur.
Hızla ilerleyen teknoloji sayesinde artık bakım ve güzellik alanında devrim niteliğinde buluşlara imza atılıyor.
Ve kozmetik sektörü yıllara meydan okuyor...

10 YAŞ DAHA GENÇ GÖRÜNEBİLİRSİNİZ
Kırışıklıklar ile savaşa son sürat devam eden RoC'un son olarak geliştirdiği ürün ile cildiniz 10 yaş genç bir görünüm kazanıyor. Johnson&Johnson'ın RoC serisine yeni eklediği Retin-Ox Correxion™, cilt yüzeyinde hızlı sıkılaştırıcı etkisiyle mimik çizgilerinin ve derin kırışıklıkların görünümünü azaltıyor, düzgünleşmiş olan cilt yüzeyinin altındaki hücresel dokuları aktif şekilde canlandırıyor. Retin-Ox Correxion™ kullanımı sayesinde derin kırışıklıklar içeriden dolgunlaşmış görünüyor, düzenli günlük kullanımla cilt yenileniyor ve yüze gözle görünür genç görünüm kazandırıyor. Retin-Ox Correxion™ ile 10 yıl genç görünüm için 12 haftalık kullanım yeterli oluyor.
Sonuçları klinik deneylerle kanıtlanan Retin-Ox Correxion™ göz altı kırışıklıklarında 13.2, yanak kırışıklıklarında 12.3, göz çevresi kırışıklıklarında 7.2 yaş daha genç görünüme kavuşma imkanı sunuyor.
Denemek isteyenler için Retin-Ox Correxion™'ın gece, gündüz ve göz çevresi için yoğun bakım sunan 3 yeni ve yüksek performanslı ürünü bulunuyor.

Cilt kanserine karşı 'DNA'lı güneş kremi

Cilt kanserine karşı 'DNA'lı güneş kremi

Amerikalı bilim adamlarından güneşlenme tutkunlarına müjde. Yeni geliştirilen 'DNA parçalı' krem, güneşin zararlı ışınlarına karşı kalkan olacak


Güneşlenmeyi sevenler, artık DNA parçaları içeren güneş kremiyle hem güneş yanığından, hem de cilt kanserinden korunacak.ABD'nin Boston Üniversitesi'nden bilim adamları, söz konusu kremi kobay hayvanlarında başarıyla denedi. PNAS dergisinin haberine göre, krem sürülen kobay hayvanlarının deri hücreleri DNA parçaları nedeniyle DNA'ların zarar gördüğünü "zannedip" genetik materyalini koruyacak ve onaracak proteinler üretti.

Yaşlanmayı da önleyecek
Uzmanlar, krem sürülen farelerin mor ötesi (UV) ışınlara karşı, kontrol grubuna göre daha dirençli olduğunu tespit etti. Araştırmaclar, krem sürülen hayvanların derilerinde 16 hafta sonra, diğer hayvanların derilerinde sadece 9 hafta sonra hasar oluştuğunu ifade etti. Bilim adamları, DNA parçaları katılan kremlerin UV ışınlarından kaynaklanan cilt yaşlanmasını da önleyebileceğini savundu.

Güzelliğinizi güneş gölgelemesin

Güzelliğinizi güneş gölgelemesin

Bir yandan cildi güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korumayı, bir yandan bronzlaştırmayı amaçlayan ürünlere yaz boyunca ihtiyaç duyacaksınız

Bepanthol Sun Long Action güneşin ciltte kırışıklık, erken yaşlanma, nem kaybı ve güneş lekeleri gibi zararlı etkilerini minimum düzeye indirmek amacıyla hazırlanmış bir ürün.

Evde oturup yanık ten isteyenlere
Lierac yaz için üç farklı işlevde güneş ürünleri sunuyor. Güneşe çıkmadan bronzlaşmak isteyenler autobronzant'ları, güneşle bronzlaşmak isteyenler birçok çeşidi olan güneş ürünlerini ve vücuduna bakım isteyenler de güneş sonrası ürünleri kullanabilir.

Hassas ciltlere göre
Lancome Soleil Ultra güneşe karşı hassas ciltler için kullanılabilir bir ürün. Firma, kremin içerdiği E vitamini sayesinde cildi yaşlandırıcı etkilere karşı koruduğunu söylüyor.

Güneşsiz bronzluk
Bronzlaşmak istiyorsunuz ama güneş altında saatler geçirecek zamanınız yok. Dermalogica Protective Self Tan SPF15 güneşlenmeden bronz bir görünüm sağlamanıza yardımcı olabilir. Güneşsiz bronzluk sağlayan ürünlerden biri de sprey, losyon ve yüz kreminden oluşan Avon beBronze Self Tanning seti.

Oriflame'den üçlü seri
Oriflame Performance Body Care serisinde sıkılaştırıcı vücut losyonu, anti selülit jeli ve duş için yumuşatıcı etkili vücut arındırıcısı var. Cildinize bakım yapacak bu seriyi gerekli diyet ve egzersizin yanında uygulayabilirsiniz.

Kuruyan cilde nem
Cellex-C, çıkardığı güneş ürünlerinden Body Sheen&Tonning Gel'i tavsiye ediyor. Ürün, içeriğindeki sodyum hiyalurunat sayesinde vücuda nem veriyor. Üretici firmaya göre krem düzenli kullanılırsa etkisini bir ay içinde gösteriyor.

Parlak saçlar için...
Hayashi System Design Spray and Shine saçın parlaması ve nem dengesini muhafaza etmesi için geliştirilmiş bir ürün. Yaz aylarıyla birlikte etkisini artıran güneşin zararlı etkilerinden saçlarını korumak isteyenler de bu ürünü kullanabilir.

Güneşe karşı koruma
La Roche-Posay'ın yaza yönelik Anthelios serisinden Anthelios XL'in, UVA ışınlarına karşı koruma sağladığı ve güneşin hücrelere verdiği hasarlardan koruduğu belirtiliyor. Seride her cilt tipine uygun ürünler var.

Kırışıklıklara karşı zeytin yaprağı
Göz çevresindeki kırışıklıklarla başa çıkamadığınızı düşünüyorsanız Biotherm, Age Fitness Yeux adlı ürünüyle göz çevresini nemlendirerek gençleştirme iddiasında.

Yazlık ürünlerde kampanya
YKM 31 Mayıs'a kadar bir kampanya düzenliyor. Dünyaca ünlü markaların ürünlerinden üç tane alırsanız bir mayo veya bikini alışverişinde yüzde 25'lik indirimden faydalanabiliyorsunuz. Bunun dışında yine aynı tarihe kadar üç makyaj ürünü alan iki ürün parası ödüyor.

Güneş öncesi ve sonrası da bakım
Lancaster'ın güneş öncesi, güneşte koruma ve bronzluk, güneş sonrası ve güneşsiz bronzlaşma olmak üzere dört farklı serisi bulunuyor. Ürünler "iki koruma kalkanından oluşuyor".

Nike'den kadınlara internet sitesi
www.nikewomen.com adresindeki internet sitesi yaz sezonu hazırlıklarını tamamlamak isteyenler için hazırlanan bir site. Kişiye özel spor eğitimleri sunulan sitede önerilen hareketler evde yapabileceğiniz cinsten. Sitenin alışveriş bölümünde ise hem gündelik hayatta hem de spor yaparken giyilebilecek yaz kıyafetleri yer alıyor.

Altı saniyelik solaryum
Nişantaşı'ndaki Hollywood Tans Solaryum Merkezi müşterilerine altı saniyelik seanslarla kalıcı bronzluk vaat ediyor. Solaryum kabininde sıkılan spreylerle bronzluk sağlayan merkezin Ankara Bilkent'te de şubesi var.

Güneşle birlikte saçlarınız da parlasın

Güneşle birlikte saçlarınız da parlasın

Kışın yıpranan, sönen, pırıltısını kaybeden saçları artık güneşin kurutucu, havuz ve denizlerin yıpratıcı etkisi bekliyor. Bu yüzden şimdi bakım zamanı...

Güneşin gittikçe daha etkili hale gelmesiyle içimiz neşeyle dolarken kadınlar da açılmaya başladı ama birçok sorunla birlikte: Selülit, yağlar, varisler, lekeler, tüyler, istenmeyen bir sürü şey... Herkes bir formülün, bir kremin, bir ustanın peşinde. Bu arada saçlarımız da berelerin, şapkaların altından çıkıyor.
Kış ayları boyunca soğuk havalar, hava kirliliği yüzünden yeterince yıpranan saçları bahar ve yaz aylarıyla birlikte yeni düşmanlar bekliyor: Havuz ve deniz suları, güneşin zararlı etkileri, yağlanma vb. O yüzden saçınıza bakmaya ne kadar çabuk başlarsanız o kadar iyi. Hem kışın kötü etkilerini silersiniz hem de onları yazın getirdiklerine karşı hazırlayabilirsiniz.
Saçlarınızın bakımı için öncelikle yapmanız gereken şey kuaförünüze danışmak. Ondan saçınızın cinsini, eksiklerini, saçınız için nelere ihtiyacınız olduğunu öğrenebilir, ona göre bakım yaptırabilir ya da ürün satın alabilirsiniz. Kuru, yıpranmış görünümlü saçlardan daha parlak, canlı ve güçlü saçlara geçebilirsiniz. Özellikle şu sıralar piyasada o kadar yeni saç ürünü var ki inanamazsınız.

Ballı, zeytinli, haşhaş tohumlu ürünler
Yeni ürünlerden bir tanesi The Body Shop'un tüm dünya ile birlikte Türkiye'de satışa sunduğu saç bakımı serisi. Ballı, zeytinli, ısırgan otlu şampuanlar ve kremleri; normal, kuru, yıpranmış, yağlı saçlar için ayrılıyor. Nemlendirici maskelerden içinde haşhaş tohumu yağı bulunanı tüm saçlar; Brezilya fıstığı bulunanı ise kimyasal işlem görmüş saçlar için.
Bir başka yeni ürün, daha doğrusu iki ürün ise BC Bonacure'den. Özellikle ışıltısız, kuru, yıpranmış saçlara tavsiye ediliyor. Saça derinlemesine bakım yaptıkları kuru ve kıvırcık saçlarda da elektriklenmeyi önledikleri söyleniyor.
Elidor'un yeni serisi çabuk sönen ince telli saçlara yönelik. Özellikle saatlerce saçlarını daha dolgun, hacimli göstermek için çabalayan kadınlar birkaç saat içinde yine kafalarına yapışık bir hale dönen saçlarına çok sinirlenirler. Belki Elidor'un bu yeni serisi onları bu dertten kurtarabilir. Seride şampuan ve saç kreminden başka bir de banyo sonrası uygulanan, şekil vermeye yardımcı bir krem bulunuyor.
Şekil vermek deyince... Şekil vermek özellikle elektriklenen saçlarda sorun oluyor. Çoğu kadın saçlarını açıkken daha çok sevse de bu yüzden toplamak zorunda kalıyor. Pantene'in düz saçlar için çıkardığı Pantene ekstra düzleştirici serisi elektriklenmeyi en aza indirmeyi amaçlıyor.


Bu yaz 1920'ler de var 80'ler de

Schwarzkopf her yıl yaptığı gibi 2004 ilkbahar-yaz sezonunun saç, makyaj ve kıyafet modası için uluslararası trend danışmanları ile birlikte çalıştı. Ortaya altı tane stil çıkardı. Bu stiller saçlara
şöyle yansıyor:
Çarliston stilinin esin kaynağı 1920'ler. Farklı uzunlukta kaküllerle modern bir kesim uygulanıyor.
Farrah stilinde ise yuvarlak hatlı bir kesim karşımıza çıkıyor. Saçlar uzun, renkler kahverenginin tonları.
Sörf stili sportifler için. Hacimli, dağınık, kırpık kırpık. Renk ise denizden ve güneşten açılmış hissi veren doğal sarı renkler.
Rodeo'da kovboy kızı görünümü ön planda. Küt saçlar, saçın dış tarafında uzunluklar... Kırmızı ve koyu pembe tonları...
Casual 01 ve 02 stilleri de spor giyimi seven erkekler için.
Bu saç modellerini Schwarzkopf'la anlaşmalı olan Suadiye ve Bebek'teki Ebil Kuaför; Göztepe'deki ve yakında Etiler'de de açılacak olan NÖF Kuaför gibi çeşitli kuaförlerde yaptırabilirsiniz.

Şekilli olmak için

The Body Shop'un yeşil çaylı jölesi tüm saç türleri için. Kıvırcık veya ince saçlar için de buğday proteinli dolgunlaştırıcı köpük öneriyorlar.
Yenilenen Wellaflex sprey ve köpükleri; normal etkili, boyalı saçlara özel, dolgunlaştırıcı etkili ve ultra güçlü etkili olarak dörde ayrılıyor. Ayrıca ince telli saçlar için yumuşak etkili köpük ile "parlaklık ve hacim veren" sprey de Wellaflex ürünleri arasında.

Biçimli kalçalar için gayret!

Biçimli kalçalar için gayret!

Dişiliğin sembolü kalçalar için yapmanız gereken tek şey biraz zaman ayırmak ve gayret göstermek...

Küçük, dar ve sıkı kalçalar... Kadın vücudunun en çok ilgi çeken bölgelerinden olan kalçaların biçimli olması aslında bir hâyâl değil. Biraz özen, bakım ve egzersiz kalçalarınızın forma girmesinde ve seksi bir görünüm almasında son derece etkili olabiliyor. Dişiliğin sembolü kalçalar için yapmanız gereken tek şey biraz zaman ayırmak ve gayret göstermek.

Bildiğiniz gibi suyun sağlığımız üzerindeki yararları saymakla bitmiyor. Suyun cilt ve sindirim sistemi üzerinde olumlu etkileri olan suyu asla ihmal etmeyin. Günde 13 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin.

Sıkı ve biçimli kalçalara sahip olmak için bu bölgedeki kaslarınızı çalıştırmanız şart. Bunun için en ideal hareket şudur: Yere sırt üstü uzanarak kalçanızı 10 kere kaldırıp indirin. Daha sonra yukarıda 10 saniye kadar tutun. Bu hareketi 4 kez tekrarlayın. Bunun dışında yüzme, yürüyüş özellikle de bisiklete binmek de kalçalar için önerilen egzersizler arasında yer alıyor.

Masaj kalçalar için de çok yararlı. Piyasada satılan masaj aletleri ile yapabileceğiniz gibi suyla da masaj yapabilirsiniz. Özellikle soğuk suyun basıncı kalçalarınızın sıkılaşması için ideal.

Tuzdan ve çok tuzlu yiyeceklerden uzak durun.

Özellikle masa başında oturarak iş yapan kadınların büyük bölümünde alınan kilolar kalça bölgesine gidiyor ve zamanla dolgun kalçalar ortaya çıkıyor. Bu nedenle gün boyu hareketsiz kalmayın. Ofisiniz üst katlarda ise asansör yerine merdivenleri kullanın.

Yürüyebileceğiniz mesafeler için arabanıza ya da toplu taşıma araçlarına binmeyin.

İşin sırrı 'far'da...

İşin sırrı 'far'da...

Kusursuz bir makyaj gözlerden başlıyor. Makyözlere göre işin sırrı far renginin seçiminde.

Eğer siz de gözlerinize uygun far rengini seçerken zorlanıyorsanız uzmanlara kulak verin. Makyözler mavi gözlülerin turuncu tonlarıyla daha da çarpıcı bakışlara sahip olduğu konusunda hemfikir. Kahverengiler mavi farla gözlerini ön plana çıkarabilir. Daha doğal bir bakış için haki ve kahverengi tonlar da tercih edilebilir. Uzmanlar gri-mavi gözlere ise en uygun far renginin asker yeşili olduğunu söylüyorlar.

İdeal farınızı bulun
Gözlerinize uygun far seçmekte zorlanıyorsanız, uzmanların yardımıyla kararınızı kolaylaştırabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, gözlerinizin karşıt rengini bilmek.


Mavi gözlüler
Gözlerinizin doğal güzelliğini ortaya çıkarmak için, çizelgede mavinin karşısında olan, yani turuncu ailesinden bir ton seçin. "The Color Answer Book" kitabının yazarı Leatrice Eiseman "Toprak renklerinden oluşan turuncular grubu, çikolata kahvesi ve bejlerin yanı sıra, mandalina rengi gibi daha canlı tonları da içerir" diyor. Modeldeki efekti elde etmek istiyorsanız, kahverengi kalemle gözlerinizin alt ve üst kenarlarını çizerek, göz şeklini belirginleştirin. Far için mercan tonlarını tercih edin. Farı göz kapaklarınıza birkaç kat uygulayın ve derinlik vermek için, özellikle göz çizgisinde farı daha belirgin olarak sürün. Gözlerinizi parlak kılmak istiyorsanız, patlıcana çalan kahverengiyi tercih edebilirsiniz. Aynı zamanda füme de mavi gözleri buğulu gösterir.

Yeşil gözlüler
"Gözleriniz yeşilse, bakışlarınızı keskinleştirmek için, çizelgede yeşilin karşısında olan, kırmızı paletinden bir renk seçebilirsiniz. Pembeler ve sıcak lavanta tonları gözlerinize en iyi giden renklerdir" diyor Kate Hudson'ın makyözü Paul Starr. Kırmızı ailesinden renk seçerken, gözlerinizden daha canlı renklerden kaçının, yoksa gözlerinizi ön plana çıkarmak yerine, tam tersine onların soluk kalmasına neden olacaksınız. Starr'dan bir öneri daha: "Siyah likit kalem kullanırsanız, uçuk tondaki farla son derece seksi bir kontrast elde edersiniz." Ayrıca açık sarıya çalan bakır tonlarını çok ince bir şekilde kullanırsanız ilgi çekici bir makyaj sağlayabilirsiniz.

Kahverengi gözlüler
Kahverengi gözlerinizin sıradan olduğunu asla düşünmeyin. Yapmanız gereken tek şey, mavi renk kullanarak, onları ön plana çıkarmak.

Kahverenginin kontrastı olan mavi, gözlerinizi son derece çekici gösterecek. "Zengin bir kobalt, parlak bir gök mavisi veya uçuk bir bebek mavisi kullanabilirsiniz." diyor Janet Jackson ve Jennifer Anniston'un makyözü BJ Gillian. Işıltılı bir mavi tercih ediyorsanız, daha dramatik bir efekt için, gözünüzün alt tarafını koyu bir mavi kalemle çizerek, kalemin üzerine açık renkteki farı sürün. Ancak daha doğal bir bakış elde etmek istiyorsanız, haki ve kahverengi tonlar da kullanabilirsiniz.

Gri-mavi gözler
Göz kapaklarında asker yeşili far kullanılabilir. Asker yeşili bu renk gözleri daha çok öne çıkarır, çok doğal durur.

Mavi-yeşil gözler
Gece mavisi bu göz rengini daha çok vurgular. Yalnız gece mavisini transparan şeklinde kullanmayı tercih edin, yani abartıya kaçmayın, hafif sürmeye dikkat edin.

Gri gözler
Jean mavisi gri gözleri ön plana çıkarır. Ama bu göz rengi için inci beyazı ya da opal rengi de son zamanlarda çok fazla tercih ediliyor.

Gri-yeşil gözler
Gül kurusu gri ve yeşil karışımı gözler için idealdir ama gözün üstünü de siyah bir eye liner ile belirginleştirin. Ayrıca gümüş ya da azur renklerini ayrı ayrı ya da kombine ederek kullanmak da çok beğeniliyor.

Ela gözler
Kahverengi tonları bu göz rengini belirginleştirir. Yalnız kahverengi tonlarını göz kapağı ve kaş kenarına doğru farklı tonlarda kullanmak daha doğru olur.

Gençliğin formülü; Mezolift

Gençliğin formülü; Mezolift

Günümüz kadınları zamanın ciltlerinde oluşturduğu acımasız izlerden kurtulmak için teknolojinin tüm nimetlerini cesurca uyguluyorlar. Ciltteki kırışıklık ve lekelere karşı savaşan mezolift doğal olmasıyla diğerlerinden ayrılıyor

Özellikle orta yaş kadınları için şimdilerde gençlik iksiri haline gelen Mezolift, yıpranmış ciltlerde adeta doping etkisi yaratıyor.

Mezolift yöntekiyle yüz, boyun, dekolte ve özellikle el bölgesinde oluşan yaşlanma etkilerinin giderilmesinin yanısıra sigara ve alkolden zarar gören cildin yeniden yapılanması sağlanıyor. Öncelikle orta yaş ve üstündekilerde, sigara kullananlarda güneşin zararlı etkilerine maruz kalmış, yıpranmış ve bakımsız ciltlerde, beslenmesine dikkat etmeyenler de ve kuruma, esneme gibi şikayeti olan kişilerde iyileştirici etkisi oldukça fazla. Fakat sağlık ve estetikte olduğu gibi ciltte yıpranma etkileri henüz başlamadan, kırışıklık ve çizgiler henüz oluşmadan düzenli olarak mezolift yaptırmak, cildin olduğundan daha genç, canlı ve sağlıklı görünmesini sağlıyor.

Nasıl bir yöntem izleniyor

Tedavinin ilk aşamasında profesyonel bir cilt temizliğinin ardından yüzeye sürülen bir krem ile lokal anestezi yapılıyor. İkinci aşamada, alerjik etkisi olmayan doğal sentez maddeler deriye enjekte ediliyor. Mezolifte cilde enjekte edilen A vitamininin peeling etkisi nedeniyle ciltte oluşan güneş lekelerinin de rengi açılıyor.
Özellikle 30 yaş ve üzeri kadın ile erkeklerde yaşlanma belirtilerinin önemli ölçüde gerilemesini sağlayan Mezolift tedavisinde, ortalama 4-8 seans uygulama yeterli oluyor ve bu işlemin her yıl Sonbahar aylarında kür halinde uygulanması öneriliyor. İlk üç seansın on gün arayla uygulanması ve etkinin kısa sürede kendini göstermesi için genellikle iki ayda bir tek uygulama yapılması öneriliyor. Ayrıca mezolift seanslarından sonra genellikle 24 saat güneş banyosu yapılmaması, uygulanan bölgelerin 6-8 saat süreyle yıkanmaması ve herhangi bir maddenin sürülmemesi de dikkkat edilmesi gereken noktalar.

Botox mu mezolift mi?

Özellikle son yıllarda kadınlar arasında hızla yayılan Botox'un tahtına göz diken Mezolift, tüm yüz bölgesine rahatlıkla uygulanıyor. İki işlem arasında şöyle bir farklılık bulunuyor; Botox alın ve göz kenarlarına kas içi uygulanan ve sinir iletisini bloke eden bir maddedir. Bu etkisiyke kırışık ve çizgileri oluşturan kas gruplarının hareketini durdurur. Oysa mezoliftin kas veya sinirsel yapılarla ilişiği yoktur. Amacı kaslarda felç oluşturmadan ve mimikleri engellemeden cildi beslemek, canlandırmak, diri ve gergin görünmesini sağlamaktır. Teknik olarak Botox uygulamasına benzeyen Mezolift, tüm yüz ve boyun bölgesine de rahatlıkla uygulanıyor. Botox'tan farkı ise, uygulama yapılan bölgelerde kas felci yapmaması ve mimik kaybına yol açmamasıdır.

Şehir içinde de güneş kremi kullanmak gerekiyor

Şehir içinde de güneş kremi kullanmak gerekiyor

Sinir bozukluğu, baş ağrısı, cilt kanseri, felç... Güneş ve sıcağın kötü etkilerini sayan uzmanlar sadece deniz kenarında değil şehir içinde de koruyucuları kullanmamız gerektiğini söylüyor; "Su ve tuzlu ayran için, dar giysiler giymeyin, şapka takın" diyorlar




Bronzlaşma sevdası, bir an önce yanık tene kavuşma telaşı daha yaz gelmeden başlar. Ancak cildinizin rengi koyulaşırken beraberinde getirdiği riskleri yeterince biliyor musunuz?
Uzmanlar bronzlaşmayı cildin savunma mekanizması olarak nitelendiriyor. Bronzlaşma için cildin kendi kendini koruması demek yanlış değil. Önce ciltte kalınlaşma oluyor, sonra deri korunmak için daha fazla renk maddesi üretiyor, koyulaşmaya başlıyor.

"Sarışınlar, çilliler ve benliler daha çok zarar görürler"
Güneş koruyucularının şehir içinde mayıs ayından itibaren kullanılmaya başlanması gerektiğini belirten Dermatolog Dr. Nahide Onsun, bu alışkanlığın çocuk yaştan itibaren kazanılmasının şart olduğunu söylüyor. Cilt kanserlerinin yıllar sonundaki birikimle ortaya çıktığını vurgulayan Onsun, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Çocuk yaştan itibaren güneşlenmeye başlıyoruz, sokakta, parkta, bahçede deniz kenarında derken bunlar zaman içinde güneşin uzun vadeli etkilerine neden oluyor. Cilt kanserleri genellikle 40'lı yaşlardan sonra ortaya çıkıyor. Çilliler, sarışın-mavi gözlü olanlar, güneşte her zaman kızarıp yanan ama bronzlaşamayanlar, çok fazla beni olanlar risk grubunu oluşturuyor. Normalde benli olmak güneşten daha fazla etkilendiğini ve zarar gördüğünü gösteren bir işarettir. Güneşle birlikte ben ve çiller artabilir. Deri rengi koyulaştıkça güneşten etkilenmenin de şiddeti azalır ama yine de güneş koruyucu mutlaka sürülmeli."

"Baş ağrısı, bayılma, burun kanaması ve kramp olabilir"
En iyi şemsiyenin bile yüzde 70'ten fazla korumadığını da belirten Onsun "Yansıyan ışınları da unutmamak lazım. Saat 11.00-16.00 arasında şemsiye altında bile olsa dışarıya çıkılmamalı. Havuzda, denizdeyken koruyucular sürülmüyor. Oysa özellikle sürülmeli çünkü güneş ışınlarının etkisine iki kat daha fazla maruz kalınıyor. Bu gibi yerlerde vücut hem dibe geleni hem de yukarı yansıyanı alıyor. Tekne gezilerinde özellikle dikkat edilmeli. Yürürken, voleybol oynarken güneş her zaman her yere ulaşır" diyor.
Yaz aylarında en çok görülen sağlık sorunlarından olan sıcak çarpmalarının hafife alınmaması konusunda uyaran International Hospital Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Dr. Leyla Dilek Mamçu, özellikle yaşlılar, çocuklar, alkol kullananlar, hipertansiyon, şeker, kanser hastaları ve şişmanlar için sıcak çarpmasının daha ağır bir risk yarattığını vurguluyor. Mamçu bunların dışında yüksek tansiyonu olanların, kalp ilaçları kullananların da risk altında olduğunu belirterek "Bu yıl biraz endişeliyim. İnsanlar güneşe hasret kaldılar, bu nedenle de kendilerini korumasızca deniz kenarlarına atmasınlar" diye uyarıyor.
Mamçu güneşin zararlı etkilerini şöyle anlatıyor: "Sıcak havalarda vücudumuzda ilk tepki olarak ısıyı atabilmek için kan damarları genişler. Terleyerek de vücudumuz sıvı kaybeder. Eğer bunlar çıkamazsa, bir şekilde vücudumuzda kalıcı olurlarsa kalpte atım hızı arttar. Yine aynı şekilde kanın içinde elektrolit dediğimiz sodyum, potasyum gibi maddelerin oranı değişir. Bu değişiklikler özellikle kalp, akciğer ve tansiyon hastaları ile idrar söktürücü ilaç kullananlarda aniden bayılma, şiddetli baş ağrısı veya burun kanamasıyla ortaya çıkabilir. Hastada ayrıca şiddetli bir halsizlik, yorgunluk ve bacak krampları oluşabilir."

"Uzun süre sıcakta kalanlar felç tehlikesi ile karşı karşıya"
Mamçu tüm tehlikeler arasındaki en ağırının inme-felç riski olduğunu belirtiyor ve devam ediyor: "Uzun zaman sıcakta kalıp şapka giymemek, ayran, su içmemek gibi tedbir almayan kişiler için felç büyük bir risktir. Vücut ısısı artıyorsa işte o zaman problem başlar. Bu kişilerde cilt kurur, kızarıklıklar görülür. Yaygın olarak bilinci değişir, ateşi 40 derecenin üzerine çıkar. Beyin bulanıklığıyla beraber kişilik değişiklikleri başlar, anormal, saçma sapan konuşmalar, saldırganlık görülür. Bu kişilere acil olarak müdahale edilmezse ve beyin hasarı artık başlarsa (beyindeki ısı artışıyla proteinlerin bozulması) olay geri dönülmez safhaya kadar gelir. Sıcak çarpmasının en ileri safhası sıcak felci ya da sıcaklık inmesi dediğimiz bu durumdur."

"Sıcaklar sinirleri bozuyor, saldırganlığı artırıyor"
Dr. Leyla Dilek Mamçu özellikle yaşlıları, çocukları, şişmanları, alkol alanları, panik hastalığı olanları, kalp ve tansiyon hastalarını çok sıcak saatlerde dışarı çıkmamaları konusunda uyarıyor. "Eğer çıkmaları gerekiyorsa mutlaka şapka takmalı, sık sık su tüketmeli, tuzlu ayran içmeli" diyor Mamçu: "Sıcağın altında aşırı aktivite ve egzersiz de son derece sakıncalı. Sık sık serin bir ortama girip dinlenmek şart. Giysiler tek kat ve pamuklu, ter emici nitelikte olmalı. Dar giysiler giyilmemeli, giysilerde açık renk tercih edilmeli. Çocuklar kapalı arabalarda bırakılmamalı. Aksi halde su kaybından, sıcak çarpmasından bir saatte bile kaybediliyor."
Mamçu'nun verdiği bilgiye göre sıcak ayrıca beyindeki bazı kimyasalların çalışmasını da olumsuz etkiliyor. Bunun sonucunda kişilik değişiklikleri ve sinirlilik ortaya çıkıyor.
Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Dr. Hasibe Özkılıç ise Dünya Sağlık Örgütü'nün, 46. kuzey ile 46. güney paralelleri arasında yaşayan beyaz ırktan insanlara yaz aylarında 08.00 - 17.00, kış aylarında 10.00 - 15.00 saatleri arasında güneş ışığından tam olarak korunmayı önerdiğine işaret ediyor. Erken cilt yıpranmasının en önemli nedeni olan güneş ışınlarına uzun süreli ve tekrarlayan şekilde maruz kalınmasıyla son 50 yılda cilt kanserlerinin görülme sıklığının da arttığını belirtiyor. Özkılıç, 0-18 yaş arasında güneş ışığından
tam olarak korunmuş çocuklarda deri kanserlerinin oranının yüzde 98 azaldığının kanıtlandığını söylüyor.

Aşırı terlemeye karşı botox

Acıbadem Hastanesi Bakırköy Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Sadiye Tanyeri, bazı kişilerde ter bezlerinin aşırı çalışmasına bağlı olarak terlemenin özel ve sosyal yaşamı olumsuz etkilediğini vurguluyor. Tanyeri bu kişilerde, özellikle stresli durumlarda ter salgılarının hiçbir aktivite yapmasalar dahi arttığını söylüyor. Sıklıkla estetik uygulamalardan adını duyduğumuz botox uygulamasının son yıllarda aşırı terlemenin tedavisinde de kullanıldığını belirten Tanyeri, şu bilgileri veriyor: "Botox, uygulandığı yerde sinir uçlarında sinir iletisini geçici olarak bloke eder. Bu yolla aşırı terlemenin durdurulmasını sağlar. İlaç; koltuk altı, el ve ayaklara bölge uyuşturulduktan sonra yüzeysel enjekte edilir. 2-5 gün içinde etkisini gösterir ve 5-7 ay boyunca etkinliğini korur."

"Jean kumaşları yüzde 100 koruma sağlar"

Dr. Hasibe Özkılıç'ın önerileri:
Beyaz bir tişört, dokuma sıklığına bağlı olarak 4-8 faktörlü bir ürün kadar koruma sağlar. Blue jean kumaşlar yüzde 100 koruma sağlar.
Kumaşlar ıslandıkça koruma gücü düşer.
UV filtresiz güneş gözlükleri, gözbebeklerinin genişleyerek daha fazla zararlı güneş ışığını geçirmelerine yol açmaları nedeniyle zararlıdır.
Güneş ışınları suyun 90 santimetre derinine kadar rahatça inebilir.
Güneş siperlikli şapkalar iyi birer güneş koruyucusudur
Beyaz renkli saçlar derimizi hemen hemen hiç korumaz.

Doğru makyajın kuralları

Doğru makyajın kuralları

Sırları öğrendikten sonra makyaj yapmak size de çok kolay gelecek... Öncelikle cildinizi size uygun temizleyici ile temizledikten sonra, cildinizi bir miktar yine cildinize uygun bir krem ile nemlendirin

Cilt tipinize ve renginize uygun bir fondöteni bütün yüzünüze ve çenenizin altina doğru düzgünce yayın. Fondöteni ince bir tabaka halinde sürmeye özen gösterin, bu şekilde daha iyi sonuç elde edeceksiniz.

Cildinizdeki kusurlari bir kapatıcının yardımıyla gizleyin. Bunun için cilt lekelerine veya sivilce gibi yerlere bir miktar kapatıcı sürmeniz yeterli. Gözlerinize farı sürerken önce tüm gözkapagına bir aplikatör yardımıyla farı sürün. istediginiz kısımlarda rengi azaltın, artırın.
Göze gölge yapmak istiyorsanız bunu bir göz kalemi ile yapabilirsiniz. Uygulayacagınız ton, göz farından daha koyu olmalıdır.

Yaptığınız bu çizgiyi bir pamuklu çubuk yardımıyla hafifçe yukarıya dogru dagıtın.
Kirpiklerinizin daha sık görünmesi ve göz biçiminizin daha iyi farkedilmesi için göz çevresine yani kirpik diplerinize çizgi çekebilirsiniz ancak sert çizgilerden kaçının.
Kaşlar içinse bir fırça yardımıyla kaşlarınızı yukarı doğru tarayın. Kaş renginize uygun bir kalemle kaşlarınızı küçük darbelerle boyayın ve hafifçe dagıtın. Bunun için toz far da kullanabilirsiniz.

Yanakları renklendiririken allığınızı yanak çukuruna iyice yayın. Allığı sürdüğünüz yerde sadece bir parlaklık olmalı. Boyanın nerede başlayıp bittiğini gösteren çizgiler olmamasına dikkat edin.

Dudaklarınıza çekici bir görünüm verebilmek için dudak çevrenize rujunuzun bir ton koyusu olan kaleminizle çerçeve yapın. Bir ruj fırçasıyla dudaklarınızı boyayın. Bu işlemden sonra dudaklariniza biraz pudra sürüp ikinci bir kat ruj sürün. Alt dudağınıza biraz parlatıcı sürerseniz dudaklarınız daha çekici görünür.

Doğru makyajın kuralları

Doğru makyajın kuralları

Sırları öğrendikten sonra makyaj yapmak size de çok kolay gelecek... Öncelikle cildinizi size uygun temizleyici ile temizledikten sonra, cildinizi bir miktar yine cildinize uygun bir krem ile nemlendirin

Cilt tipinize ve renginize uygun bir fondöteni bütün yüzünüze ve çenenizin altina doğru düzgünce yayın. Fondöteni ince bir tabaka halinde sürmeye özen gösterin, bu şekilde daha iyi sonuç elde edeceksiniz.

Cildinizdeki kusurlari bir kapatıcının yardımıyla gizleyin. Bunun için cilt lekelerine veya sivilce gibi yerlere bir miktar kapatıcı sürmeniz yeterli. Gözlerinize farı sürerken önce tüm gözkapagına bir aplikatör yardımıyla farı sürün. istediginiz kısımlarda rengi azaltın, artırın.
Göze gölge yapmak istiyorsanız bunu bir göz kalemi ile yapabilirsiniz. Uygulayacagınız ton, göz farından daha koyu olmalıdır.

Yaptığınız bu çizgiyi bir pamuklu çubuk yardımıyla hafifçe yukarıya dogru dagıtın.
Kirpiklerinizin daha sık görünmesi ve göz biçiminizin daha iyi farkedilmesi için göz çevresine yani kirpik diplerinize çizgi çekebilirsiniz ancak sert çizgilerden kaçının.
Kaşlar içinse bir fırça yardımıyla kaşlarınızı yukarı doğru tarayın. Kaş renginize uygun bir kalemle kaşlarınızı küçük darbelerle boyayın ve hafifçe dagıtın. Bunun için toz far da kullanabilirsiniz.

Yanakları renklendiririken allığınızı yanak çukuruna iyice yayın. Allığı sürdüğünüz yerde sadece bir parlaklık olmalı. Boyanın nerede başlayıp bittiğini gösteren çizgiler olmamasına dikkat edin.

Dudaklarınıza çekici bir görünüm verebilmek için dudak çevrenize rujunuzun bir ton koyusu olan kaleminizle çerçeve yapın. Bir ruj fırçasıyla dudaklarınızı boyayın. Bu işlemden sonra dudaklariniza biraz pudra sürüp ikinci bir kat ruj sürün. Alt dudağınıza biraz parlatıcı sürerseniz dudaklarınız daha çekici görünür.

İçgüdülerimiz ve güzellik

İçgüdülerimiz ve güzellik

Bir insan bir yüzde çekicilik hissediyorsa bunun nedeni yüzde bulunan çocuksu ifadedir

DR. SERDAR EREN

Geçen hafta güzelliğin, izleyenin beyninde oluşan bir olgu olduğuna değinmiştim. Şimdi biraz daha ileri giderek güzelliğin aslında karşı tarafta uyandırdığı içgüdülerle de bağlantılı olduğunu anlatacağım.
Cinsel dürtüler veya koruma içgüdüsü güzelliğin algılanmasına nasıl yardımcı oluyor?
Erkekler için kadının cinselliği de güzelliğin algılanışında önemli bir rol oynar. Bir erkeğin bir kadını güzel bulması sadece kadının orantılarının simetrisine değil, fiziksel faktörlerin erkeğin potansiyel cinsi içgüdülerini telkin edip etmemesine de bağlıdır. Erkekte cinsel dürtülerle uyanan nefsi duygular estetik hislere transfer edilir ve erkeğin kadını güzel veya çekici bulmasına sebep olur.

Erkekler bazı kadınları eşe değil anneye benzetirler
Diğer bir önemli unsur da güzelliğin çocukla olan ilişkisidir... Bir insan bir yüzde çekicilik hissediyorsa bunun nedeni yüzde bulunan çocuksu ifadedir.
İçgüdüsel olarak herkes çocuksu bir yüzün çekiciliğini hisseder. Çocuksu bir yüze bakış otomatikman koruma hissine bağlı olan duyguları uyandırır. Koruma içgüdüsünde, sempatiyi ve şefkati oluşturan sinyaller vardır. Bunlar nelerdir? Küçük çocukta bu sinyaller kafadadır. Yuvarlaklık ve dolgunluk, çıkık alın, dolgun yanaklar ve yukarı kalkık bir burun. Bütün bunlar çocuksu karakteristiklerdir ve koruma hissini harekete geçirir. Bir çocuğun yüzü, saf bir pırıltının, sevecenliğin, dürüstlüğün ve incinebilirliğin çağrışımını yapmaktadır.
Öbür taraftan yetişkinlerde bu tepkileri izleyemeyiz. Yetişkin insanda yaşlandıkça yüz değişir. Kafa daha düz, alın daha az çıkık, burun daha uzun ve yanaklar düşüktür. Sevimli çocuksu simalarını kaybetmiştir. Koruma içgüdüsü oluşturmamaktadır. Çocuklarla karşılaştırıldığında, yetişkinlerde yuvarlaklığın yerine köşelerin ve kırışıklıkların geldiği göze çarpmaktadır. Desinatörler ve sanatçılar bu teoriyi yeteri kadar tanır ve bazen sanatlarında da dile getirir.
Eğer iki cinsi karşılaştıracak olursak kadınların erkeklere göre yuvarlaklıklarını kaybetmediklerini görürüz. Bu nedenle iyi bir plastik cerrah, yaptığı müdahale ile bir bebekte ilgi, şefkat ve koruma oluşturan belirginlikleri en uygun şekle getirmeye gayret göstermelidir. Yani yumuşaklık, yuvarlaklık ve incelik...
Kısaca tekrarlayacak olursak, güzelliğin imajı için genel olarak yetişkin bir yüzde çocuksu simaların görünmesi önemlidir. Brigitte Bardot'nun bazı çocuksu simalarının oluşturduğu duygular özellikle meşhur şımarık çocuksu somurtması tarafından daha da kuvvetlendirilmiştir. Aynı şekilde bilinen diğer örneklerse Marilyn Monroe ve Audrey Hepburn'ün çocuksu yüz ifadeleridir. Hatta Marilyn Monroe'nun kendisini bilinçli olarak daha nasıl derli toplu olunacağını bilmeyen küçük kız imajını bırakmak için dağınık bir görünüm yarattığı söylenmektedir. Bazen uzun saatler sonra berberden çıkıp yeni oyun oynamaktan gelen, saçları karışık olan bir küçük kız intibaını bırakmak için hemen saçlarını dağıtmıştır.
Çocuksu görünümü olmayan ve erkeklere baskı yapmak arzusunda olan kadınlara karşı erkeklerin koruma hisleri yoktur ve bu tür kadınları eşlerine değil de daha çok annelerine benzetirler.

Kadınlar çocuksu davranışı hep ön plana çıkarırlar
Güzellikleriyle erkeklerden daha çok ilgilenen kadınlar, çocuksu davranışlarını bilinçli veya bilinçsiz olarak ön plana çıkarırlar. Bilinçli veya bilinçsiz olarak utangaçlar, hassaslar, kuvvetsizler, suçsuzlar, saflar, cahiller, atılganlar, meraklılar vs. Bazı kadınlar koruma içgüdüsünü provoke etmek için zayıf noktalarını bile ortaya koyarlar. Aslında kadınların zayıf gibi görünen yönleri en kuvvetli yanlarıdır. Bütün bunlar erkekleri tam olarak kalplerinden vurmak içindir. Napolyon demişti ki, "Kadınların iki silahı, fondötenleri ve küçük çaresiz bir çocuğun göz yaşlarıdır."
Her şahıs her zaman çocuksu simaları ön plana çıkarabilir. Şayet bu özelliklere sahip değilse, kozmetik cerrahi sayesinde de sahip olabilir.
Eninde sonunda güzel olma isteği kişinin güzelliğinden dolayı hayran kalınma isteğinden değil de daha ziyade güzelliğinden dolayı sevilme isteğinden oluşmaktadır. Estetik ve güzelliğe düşkün olanların bu davranışları ile verdikleri mesaj aslında sevilme isteğidir. "Herkes çocukları seviyor ve onları korumak istiyor. Daha çok sevilmek için çocuklar gibi olmak isteyen birisi kritik edilir mi?"

Tüm hastaneler bir numarada
Türkiye'nin bütün hastanelerinin telefonları 444 0 911 numarası altında birleşti. Türkiye'nin her yerinden ulaşılabilen bu numarayı aradığınızda, size en yakındaki ambulans, olay yerine gönderiliyor. Numarayı cep telefonunuzdan aramak için bulunduğunuz şehrin alan kodunu başına eklemeniz yeterli. Örneğin Ankara'da yaşıyorsanız, 0312 444 0 911'i çevireceksiniz. Sabit hatlardan arama yaptığınızda ise alan kodu çevirmenize gerek yok.
10 günde ücretsiz Vipassana öğrenin
En eski meditasyon tekniği olan ve zihinsel gerilimi azaltan Vipassana eğitiminin üçüncüsü, bu yıl Şile'de verilecek. Gerilim ve problemlerle baş etmeyi sağlayan bir zihin arındırma yöntemi olan Vipassana'yı Hint asıllı
S. N. Goenka pek çok ülkede binlerce kişiye öğretiyor. Öğrencileri de bu teknik konusunda kurslar veriyor. 17-28 Kasım'da, Şile'de gerçekleştirilecek kurs için ücret talep edilmiyor. İngilizce verilen 10 günlük kursa katılım 100 kişiyle sınırlı.

Güzelliğin tarifi

Güzelliğin tarifi

Hayat daha uzun, "güzel" olsun isteniyor. Nasıl modern tıbbın yaşama daha fazla seneler verdiği biliniyorsa, estetik cerrahinin de bu senelere yaşam verdiği aşikar



Hayatımızdaki öncelikleri sıralarken pek çoğumuz için güzellik; sağlık ve mutluluk gibi kavramlardan sonra gelir. Aslında bugüne kadar güzelliğin yeterince açık ve net bir tarifi de yapılamamıştır.
Pek çok kişiye güzelliği nasıl tarif edersiniz diye sorabiliriz. Göreceksiniz ki herkes güzelliği farklı şekilde tanımlayacak ve bunların hiçbiri bizi tam olarak tatmin etmeyecektir.
Eskiden beri bize güzelliğin oranla, dengeyle ve simetriyle alakadar olduğu anlatılmaya çalışılır hep. Güzellik bize keyif veren, hayran kaldığımız formların ve oranların bir kombinasyonudur. Güzellik kalıp ve hacim arasında bir dengedir. Bu tanımların hepsinde de doğruluk payı var.
Güzellik herkese göre değişen tamamen psikolojik bir bakış açısıdır.
Güzellik sonuçta gözlerimize keyif veren, içimizde estetik bir his ve hayranlık oluşturan bir duygudur. Hatta güzelliğin bir görsel fenomen olduğunu da iddia edebilirim.
Bir kişinin karakteri ve ruh güzelliği yüzüne yansır
Fakat anlaşılması gereken en önemli şey güzelliğin tek başına değil, aslında ona bakan kişinin gözünde ve zihninde var olduğudur. Bir şey bir insanın hoşuna giderse, o şey o insan için güzeldir.
Bana kalırsa, "Güzellik insanı sevindiren bir şeydir ama bir insanı sevindiren başka bir insanı da sevindirecek" diye bir kural yoktur. Güzellik tamamen bireysel bir histir. İşte bu anlayış estetik ameliyat yaptırmayı düşünen kişiler tarafından çok net bir şekilde kabul edilmelidir.
Güzellik kavramı sadece yüz, ses, vücut veya zarif görünüm için geçerli değildir. İnsanlar karakterleriyle, sevinç hissi duyabilme, sağlayabilme ve sevebilme kabiliyetleriyle de güzeldir.
Bir insanın yüzü hoşumuza giderse bu insanın bize ifade ettiği duygu hoşumuza gidiyordur. Kişinin karakteri ve ruh güzelliği yüz güzelliğine yansır. Güzelliği tarif etmenin birçok yolu vardır ve bunlar birçok kez cazibe ile benzer tanımlardır. Cazibe ile güzellik arasındaki fark ise cazibenin sonsuzluğudur. Oysa güzellik geçicidir. İngilizcede bunu anlatan bir deyim de vardır: "Charm last! Beauty blast". Sonuç olarak tüm bu irdelemelerden sonra, bir insanın güzel olup olmadığına karar verirken görsel faktörlerin aslında hiçbir önemi olmadığı, ilk başta o kişiyle kafa olarak özdeşleşmek ama asıl kalbini ve iç güzelliğini sevmek gerektiği kanaatine varıyoruz. Yani, güzelliğe sadece göz karar vermiyor, kafa ve kalp de karar veriyor.
Güzelliği korumak yaşam kalitesini yükseltmek demek
Güzellik kadınların erkeklere hazırladığı bir tuzak değildir. Aslında toplumda ve ailede daha iyi kabul edilmek için beğenilme isteğidir. Son 10 yılda büyük gelişmeler olmasına rağmen hayat şartlarının erkeklerden ziyade kadınlar için daha sert olduğunu kabul etmek gerekir. Kızılderililerin savaş esnasında boyanmaları gibi makyaj da kadında güven duygusu yaratır. "Acaba neden güzel olmamız gerekiyor?" sorusunun cevabının gurur, hak, hayran kalınma isteği ve başkalarından üstün olma isteği olduğu söylenir. Aslında güzel olma isteği kişinin güzelliğinden dolayı hayran kalınma isteğinden değil, daha ziyade güzelliğinden dolayı sevilme isteğinden kaynaklanmaktadır. Kaderine razı olmayıp onu değiştirmeye çabalayan tek varlık insandır. Güzelliği korumak demek hayatı güzelleştirmek için yaşam kalitesini yükseltmek demektir. Medeniyetin her alanda gelişmesi yaşam süresini uzatmıştır. Ama sadece uzun yaşamanın da yetmediğini görüyoruz. Yaşam kalitesinin de aynı şekilde korunması gerekiyor. Hayat daha uzun, "güzel" olsun isteniyor. Nasıl modern tıbbın yaşama daha fazla seneler verdiği biliniyorsa, estetik cerrahinin de bu senelere yaşam verdiği aşikar.
Herkesin bildiği gibi güzellik sonsuz değil. Ama aynı zamanda da güzelliğin yaşı da yok. Bir kişi sadece 20 yaşındayken mükemmel bir görünüme sahip olabilir ama bütün hayatı boyunca dayanılmaz cazibeli olması da mümkündür. Kadına karşı olan ilk beklenti beğenilmesidir. İlerleyen yaşlarda bu beklentiyi yerine getirmek gittikçe zorlaşır. Bu, bana gelip face-lifting üzerine bilgi almak isteyen yaşlı bir hanımı hatırlattı. İlerleyen yaşından dolayı bu ameliyatı yapmaktaki isteksizliğimi gördüğünde, sakin bir sesle bana, "Bir kişi artık beğenilme durumunda değilse, başkalarının hoşuna gitmeme durumuna gelmesi gerekmez" demişti.

Güzellik üzerine özlü sözler
"Güzellik mutlaka özel ve şahsi bir tecrübedir. Güzellik seyredenin gözünde ve kafasındadır." (David Hume)
"Madem Tanrı kadınların kırışıp buruşmasına karar verdi, neden bunun yerini ayak tabanı olarak seçmedi." (Elizabeth Taylor)
"30 yaşında yaşlı görüneceğime 70 yaşında olup genç ve yakışıklı görünmeyi tercih ederim." (Salvador Dali)
"Çirkinlerin kıskanılacak bir tarafı varsa, bu onlara yaşlandıkları zaman kimsenin 'Bir zamanlar ne kadar güzeldi' dememesi..." (Dusan Radoviç)
"Ruhi güzelliği olmayan bir gencin yine de cazibesi vardır ama ruhu genç olmayan bir güzelliğin..."

(Arthur Schopenhauer)

Anti aging için yaşam tarzınızı değiştirin
Dusan Radoviç "Genç olmak çok güzel ama güzel yaşlanmak da az bir başarı değil" demiş... İlaç endüstrisinde yaşam süresinin uzatılması için milyarlarca dolarlık yatırımlar yapılıyor. Uzun yaşam süresini acaba sadece eczaneden mi satın almamız gerekiyor? Yaşam stilimizi değiştirmemiz de ömrümüzü uzatmaya yetebilir eğer aşağıdakiler düzenli uygulanırsa...
Beslenme tarzının değiştirilmesi. Kalori azaltılması, bol su, yeterli sebze ve meyve, süt, bio-yoğurt ve saat 19.00'da son yemek.
Düzenli spor ile haftada 1500 kalori yakılması.
Entelektüel gelişmeye önem vermek ve araştırıcı olmak.
Gülmek.
Pozitif düşünmek de önemli. Optimist kişiler uzun yaşar ve genç görünürler.
Sevgi, yakınlık, duygusal sıcaklık.
Seks, spor ve gülme mutluluk hormonu endorfini artırır.
Sağlıklı uyku yani gce 7-8 saat ve gün ortasında 6 dakikalık kısa uyku.
Meditasyon, yoga.

Makyajın sihriyle "Ben buradayım" diyeceksiniz

Makyajın sihriyle "Ben buradayım" diyeceksiniz

Ayşenur Yazıcı kitabı "Makyajda Sihirbazlık Numaraları"nda makyajın inceliklerini anlatıyor. Yazıcı "Makyaj 'Ben buradayım' demenin bir başka yoludur" diyor

BURCU BULUT


Haber spikeri Ayşenur Yazıcı yeni kitabı "Makyajda Sihirbazlık Numaraları"nda kadınlara doğru makyajın nasıl yapılacağına ilişkin ilginç bilgiler veriyor. "Makyaj bana bak, beni gör ve beni sev demek" diyor Yazıcı. "Belki de ben buradayım demenin bir başka yoludur kim bilir. Ayrıca makyaj illa güzelleşmek için yapılmaz. Sevdiğiniz yerleri vurgulayıp sevmediğiniz yerleri kapatırsınız." Peki nasıl vurgulayıp nasıl kapatacaksınız? Yazıcı işte bu soruya kitabında ayrıntılı bir cevap veriyor.

Makyajla ilgili bir kitap yazmaya nasıl karar verdiniz?
Ben yıllardır haberin içerisindeyim. Şöyle bir çevreme baktığımda gördüm ki kadınların hayatlarındaki tek amaç dikkat çekmek, ön plana çıkmak ve sevilmek olmuş. Yani kadınlar güzel olmak istiyor. Ben de makyaj tekniklerini bu insanlara anlatarak yararlı olabileceğimi düşündüm. Makyaj tıpkı yemek tarifi gibi hiçbir zaman kuralı değişmeyen bir sanat şekli ve eminim ki bir kadın kendini hakikaten güzel görürse mutlu olacak, bu da işinden özel hayatına kadar her şeye yansıyacak.

"50 yaşın üzerindekiler sedefli renkleri kullanmamalı"
Orta yaşlı kadınlar makyaj yaparken nelere dikkat etmeli?
Kadınların en çok kendilerine küstükleri yaşlar 50 yaş ve üzeridir. Çünkü tenleri eskisi gibi değildir, gözün içi daha yorgun ve yaşlı bakar. Kızıl tonlardan, mora bakan mavilerden kaçınıp somon ve yavru ağzı gibi renkleri kullanmalılar. Çukurları gizleyici aydınlatıcılarla yani açık renk fondötenlerle makyaj yaparak kendilerini daha çok sevebilirler. Sedefli her şeyden kaçınmaları gerekir. Sedefli renkler kullanıldığında ve pudra sürüldüğünde kırışıklıklar iki kat daha belirginleşir ve kesinlikle bronzlaşmamaları gerekir. Tenleri koyulaştıkça yine aynı şekilde kırışıklıklar ve çukur bölgeler belirginleşir.

Bu yaşlarda özellikle de kırışıklıklar sorun oluyor herhalde...
Evet. Ama kırışıklıklar için özel ampuller var. Bu ampullerin içerisinde cilt üzerindeki çukurlukları doldurup çizgilerin üzerini düz hale getiren maddeler var. Bu ampulü yüzünüze sürüp üzerine makyaj yaparsanız yarı yarıya kırışıklık azalıyor. En etkili olan ampul Dior'unki. Pahalı bulursanız, yumurtanın akını mikserde çırpıp bunu göz ve dudak çevresi hariç yüzünüze sürerek 15 dakika bekletebilirsiniz. Bu işlemin ardından mutlaka bir nemlendirici sürülmesi şart. Makyajın çok diri ve tok durduğunu göreceksiniz.

Genç kızlar medyada gördüklerinden fazlasıyla etkileniyor mu dersiniz?
Evet, hem de çok. Lisede okuyan kızlara bakıyorum, gözlerini simsiyaha boyuyor, dudaklara kıpkırmızı, çok ağır makyaj yapıyorlar. Genç kızlara taze olmalarının kıymetini bilmelerini anlattım kitapta. Genç kızlara bir sır vereyim. Eğer gerçekten güzel görünmek istiyorlarsa makyajlarının çok doğal olması gerekiyor. Sanki hiç yapmamış gibi. Görmüyor musunuz 60 yaşında adamın 20 yaşında sevgilisi var, demek ki genç görünmekten çok genç olmak önemli. Bu çağların kıymetini bilmek lazım.


Kahverengi gözleri doğal gösterecek renkler yeşil ve mavidir.

Yine kahverengi gözlere sahip olanlar gözün renginden çok şeklini ortaya çıkarmak istiyorlarsa, toprak rengi farları tercih etmeliler.

Bir yeşil gözü cam gibi parlatmak istiyorsanız kırmızı rengi tercih etmelisiniz. Kırmızı farın yanında kızıl, pembe, fuşya tonlarında renkler de kullanabilirsiniz.

Mavi gözleri ise en çok vurgulayan kahve, kızıl ve eflatun tonlarıdır

Göz torbasının üzerine beyaz örtücü kesinlikle sürülmemelidir yoksa daha çok belirginleştirirsiniz.

Torbanın üzerine koyu, altına daha açık aydınlatıcı kullanmalısınız.

Yine aynı şekilde göz altının morluğunu örtmek için beyaz örtücü kullanırsanız morluğu daha çok ortaya çıkarırsınız.Renk seçimi çok önemlidir bu durumda. Fildişi renginde kapatıcı kullanmalısınız.

Makyajın gün boyu kalıcı olmasını istiyorsanız, makyajdan önce muhakkak cilt tipinize uygun bir nemlendirici sürmelisiniz.

"Makyajıyla en güzel kadın Ebru Gündeş, makyaj için en kötü örnek ise Oya Aydoğan"
Makyaj insanı çok değiştiriyor mu?
Kesinlikle. Ama makyajla en çok değişen kirpiksiz ve kaşsız olanlardır. Çünkü gözün derinliğini veren kirpik, yüzün manasını veren de kaştır.

Aklınıza gelen isimler kimler?
Aklıma ilk gelen isim "Haziran Gecesi"nde yıldızı parlayan Burcu Kara oldu. Burcu'nun inanılmaz güzel bir kemik yapısı var. Teni, kaşı çok açık renkte olduğu için makyajla çok değişiyor. Yakından çok az bir makyajla gördüğüm, bana göre Türkiye'de makyajla en çok değişen isim Banu Alkan. Ajda Pekkan yine makyajla değişen bir başka isim.

Makyajıyla bir bütün olarak en beğendiğiniz kadın kim?
Herkes Hülya Avşar'ı beğenir ama bence değil. Benim için makyajıyla, yüzünün orantısıyla en güzel kadın Ebru Gündeş. Birçok genç kız onun gibi kaşlara sahip olmak için kuaförlerde resimleriyle dolaşıyor, "Kaşımı böyle istiyorum" diye. Oysa ne kadar yanlış. Genç kızlığı gidiyor, kadın gibi oluyor yüzü.

Makyajını beğenmediğiniz ünlü bir isim verebilir misiniz?
Evet, Oya Aydoğan çok iyi bir örnek yanlış makyaj için. Göz altı torbalarına kalıp gibi beyaz örtücü sürerek daha kötü görünmelerine sebep oluyor.

Yüz güldüren yöntemler

Yüz güldüren yöntemler

Günümüzde yüze genç ve dinamik bir görünüm kazandırmak için pek çok yöntem uygulanıyor. Bunlar birleştirildiğinde daha kalıcı, az riskli ve az komplikasyonlu sonuçlara ulaşılabiliyor



Yüz germe ameliyatı denilince hemen aklımıza tüm yüz derisinin, deri altı yapılarından ayrılıp bütün kırışıklıkları giderecek şekilde gerilmesi gelebilir. Ama yüzdeki kırışıklıkların hepsini sadece deriyi gererek ortadan kaldırmaya çalışmak mimiksiz bir ifade ortaya çıkarır, bu da yüze bir maske görünümü verebilir. Oysa alın, göz ve dudak etrafındakı kırışıklıklar ilave metotlarla ayrıca tedavi edilebilir.
Yüz germe ameliyatında derinlik olarak üç tabakada işlem yapılabilir: En üstteki tabaka deridir ve sadece bunun tek başına fazla gerilmesi ile "rüzgara karşı yürüyen bir insanın yüz görünümü" ortaya çıkabilir.
Önemli olan ikinci tabaka, yani yüze uyum ve istikrar sağlayan, SMAS denilen tabakadır. Bu tabakayla birlikte boyun ve alın adalelerinin ayrı olarak gerilmesi, daha doğrusu sarkmış durumdaki yerlerinden eski pozisyonlarına getirilmesi, yüze eski doğallığını ve dinamizmini kazandırır.
Üçüncü tabaka ise periost denilen, kemik üzerindeki tabakadır. Bu tabakanın lifting'i genellikle endoskopi tekniği ile yapılır. Bazı otoriteler bu metodu uygulayarak yüzü gençleştirmenin yanında yüzde aşikar ifade değişikliklerinin meydana gelmesine sebep olmuşlardır. Bu değişiklik ihtimali ameliyattan önce hastayla mutlaka konuşulmalıdır.

Yüz gerdirmede neler uygulanıyor?
Face styling: Face lifting ile bütün yüz kırışıklıklarını gidermek mümkün değildir, dolayısıyla başka ilave yöntemlerle kombine etmek gerekir. Ekzodermpeeling, laserpeeling, dermabrazyon, yağ veya diğer dolgu maddeleri ile doldurma işlemleri gibi. Dünyada bazı plastik cerrahlar son zamanlarda popüler olan bu kombinasyon yöntemini "Face styling" olarak adlandırıyor.

Midface-lifting: Klasik face lifting'de genellikle yüzün sarkmış olan orta bölümünü etkin bir şekilde germek mümkün değildir. Yüzün orta kısmının sarktığı durumlarda "midface-lifting" denilen orta yüz germe yöntemiyle bu kısımlar, alt göz kapağının kenarından yapılan kesiyle tamamen kemik üzerinden sıyrılıp yukarı asılır. Deri ve onun altındaki SMAS tabakasının çekilmesiyle yüzün sadece üçte ikilik alt kısmı gerilir. Alın ve göz bölgeleri için ayrı bir işlem yapmak gerekir.

Alın germe: Kaşların devamlı kaldırılması ile alında ortaya çıkan yatay çizgilenmeler, yüzün kırışık olmayan diğer kısımlarıyla tezat yaratabilir. Ayrıca devamlı kaş çatmadan veya güneşten gözü koruma refleksinden dolayı kaşlar arasında ortaya çıkan dikey derin çizgiler de yüze sert bir ifade verebilir. Günümüzde botoks enjeksiyonları ile bu kırışıklıklar sadece geçici olarak ortadan kaldırılabilmektedir. Devamlılık ise sadece alın germe ameliyatı ile sağlanabilir. Klasik olarak alın saç sınırından 3-4 cm. kadar içeriden, bir şakaktan öbür şakağa kadar uzanan bir kesiyle alın derisi alın adalesiyle birlikte alın kemiğinden sıyrılır, fazla aktif olan alın ve kaş çatma adaleleri kısmi olarak zayıflatılır veya kesilerek pasif hale getirilir. Aşağıya sarkmış kaşlar eski pozisyonlarına getirilir ve saçlı deriden 1-2 santimlik bir şerit çıkarılarak alın gerilir.

Endoskopik alın germe ve kaş kaldırma: Bilhassa gençlerde, alınları fazla gevşememiş, çok fazla deri çıkarılması gerekmeyen hastalarda 3-5 mini kesi ile bütün alın derisini mobilize etmek ve endoskopik kamera yardımıyla görerek kaş arası adalelerini zayıflatmak ve kaşları normal pozisyonlarına getirmek mümkündür. Endoskopik alın germenin kalıcılık süresi klasik alın germe ameliyatının kalıcılığı kadar uzun değildir.

Kaş kaldırma: Alın germe gibi büyük ameliyat işlemi arzu etmeyen hastalarda ve bilhassa erkeklerde, kaşın üst sinirinden yapılan kesiyle elips şeklinde deri çıkartılması ve bu şekilde kaşların normal pozisyonlarına getirilmesidir. Ayrıca kaş ve şakak arasında deri altından tünel açılarak mini kesilerle kaşı asmak da çok sıklıkla uygulanan bir tekniktir.

Şakak liftingi: Genellikle tek bir ameliyat olarak genç hastalarda uygulanan bir metottur. Çökmeye başlamış yanak bölgesinin yukarıya kaldırılması ve göz etrafındaki kırışıklıkların hafifletilmesi sağlanır.

Mini-lifting: 40 yaş civarındaki, boyun sarkıklığından ziyade yanağın sarktığı durumlarda uygulanan, fazla kesi gerektirmeyen, genellikle sadece derinin gerdirildiği bir yöntemdir. Birçok cerrah tarafından da "Model-lifting" diye adlandırılır. Kalıcılığı çok uzun süreli değildir.

Midi-lifting: Mini-lifting'e ilave olarak derin tabakaların da gerildiği bir metottur. İşkadınlarının ve erkeklerin çok rağbet ettiği bir yöntem olmaya başlamıştır. İyileşme sürecinin kısalığı ve kalıcılığının mini-lifting'e nazaran daha uzun olması avantajlarıdır. Boyun gerilmesinin gerekmediği durumlarda kısa kesilerle uygulanması mümkündür.

Sütü yüzüne sürme iç. Cildine daha faydalı"

Sütü yüzüne sürme iç. Cildine daha faydalı"

'Bay makyaj' olarak tanınan dünyaca ünlü makyöz Graham Johnston süt banyolarına, yüze sürülen bal ve salatalıklara karşı. "Bunları süreceğinize yiyin. Cildinize daha faydalı olur" diyor.

Hollywood'un 'Bay Makyaj'ı olarak ün yapan Graham Johnston geçtiğimiz aylarda Türkiye'deydi... Hani şu 'Bridget Jones'in Günlüğü' filminin kahramanı Renee Zellweger'e yaptığı kusursuz makyaj ile 'İngiliz Makyajı' akımını başlatan adam. Johnston aynı zamanda Max Factor'un da makyaj uzmanı. Uzmanına makyajın püf noktalarını sorduk...



- Filmdeki adıyla Bridget Jones yuvarlak hatlı ve yuvarlak yüzlü tombik bir kadın. Böyle bir kadının makyajı nasıl ünlü oldu?
Bridget kilolu bir kadın olduğu için yuvarlak bir suratı var. Renee'de sadece bu rol için kilo aldı. Zaten yapısı da buna çok müsait. Benim yaptığım ona herkesin beğeneceği masum ve sevimli ifadeyi kazandırmak oldu. Bunun için filmin de makyaj sponsoru olan Max Factor'un ürünlerini kullandım. Gündüz makyajı için doğal cilt renklerini vurguladım. Max Factor Colur Adapt Fondöten ile cildin doğal renk dalgalanmalarını uyumlu bir şekilde gösterdim. Gözlere Max Factor'un Earth Spirits far serisindeki sıcak kehribar tonlarını kullandım ve kirpikleri More Lashes Waterproof maskara ile dikkat çekici hale getirdim.

-Bridget'in dudakları çok moda. Türkiye'deki tüm kadınlar bu dudaklara sahip olmak istiyor.
(Gülüyor) Evet evet İngiltere'de de aynen böyle. Ama Renee'nin dudakları da muhteşem. Uygulanan makyajla daha da güzelleşti. 10 saate kadar dayanan, aynı zamanda çok da hafif olan Lipfinity Everlites rujun açık bir tonunu uyguladım. Cesur gece makyajı için de aynı rujun koyu renk bir tonunu sürdüm. Ve saydam parlatıcıyla ışıltı verdim.

- Peki sırada hangi akım var. Bundan sonra makyajda neler moda olacak?

Tüm renkler geri geliyor. Özellikle çok çarpıcı farlar kullanılacak. Maviler, yeşiller, pembeler geri dönecek.

- Çok büyük burnu olan, kaşları düzgün olmayan kişi nasıl makyaj yapmalı? Makyajla yüz güzelleştirmek mümkün mü?
Büyük burunlu kişilerde kenarlara gölge atıyoruz ki kenarları daha ince göstersin. Yanakların yan tarafına da koyu fondöten sürmek gerekiyor. Böylece burun kayboluyor. Düzgün olmayan kaşları da kesinlikle almak ve kalemle düzeltmek gerekiyor. Kaşları fırçalamak da çok önemli.

- İnce dudaklılara ne öneriyorsunuz?
Dudak kenarlarına doğal bir kalem kullanıyorum. Bu sayede dolgun görüntüyü veriyorum. Ve aynı zamanda parlatıcı sürüyorum ki dudak olduğundan daha kalın görünsün. Burada önemli olan kişinin kendi dudağının tonlarında renkleri tercih etmesi.

- Sizce yüzü en güzel Hollywood starı kim?
Nicole Kidman. Çünkü o gerçekten bir güzellik abidesi.

- Hollywood starları makyajsızken nasıl?
Eskiden sanatçıların filmlerdeki görüntüleri ile gerçek hayattaki görüntüleri çok farklıydı. Ama şimdi yeni jenerasyon oyuncular her zaman doğallıktan yana olduğundan fark ortaya çıkmıyor.

- Türk kadınlarına neler önerirsiniz?
Türk kadınını yuvarlak bir suratı var. Bunun için sürekli bahsettiğim gibi fondöten hileleri gerekli. Bana gösterdiğiniz resimlerdeki yıldızlardan Hülya Avşar ve Gülben Ergen'in güzel gözleri var. Bu gözleri ön plana çıkartan hafif makyajları tercih etmeliler.

- Sizce estetik mi yoksa makyaj mı daha iyi sonuç veriyor?
İngiltere'de artık estetiğin devri kapanmaya başladı. Özellikle kadınlar arasında pek fazla rağbet görmüyor. Onlar makyajla ve diğer cerrahi olmayan yollarla güzelleşmeyi tercih ediyorlar. Estetik ameliyatları ise genç görünmek ve insanları etkilemek isteyen işadamları yaptırıyor. Cilt temizliği ve makyaj hileleriyle çok güzel ve genç görünmek mümkün.

- Makyajla ilgili ipuçları var mı?
Önemli olan makyaj sonrası muhakkak iyi temizliktir. Piyasada temizleme mendilleri satılıyor. Ancak bence onları ılık suyla ıslatırsanız alacağınız sonuç çok daha iyi olur. O zaman nemlendiriciye bile ihtiyaç duymazsınız.

- Bal,süt gibi ürünlerin cilde sürüldüğü zaman iyi geldiği söyleniyor...
Bu tamamen beslenmeyle ilgili. Bunları neden suratınıza sürüyorsunuz ki, yiyin ya da için. Daha iyi olmaz mı? Dengeli beslenen kişinin cildi de güzel, pürüzsüz ve nemli olur.

Sürdüğünüz krem değil ne yediğiniz önemli!

Sürdüğünüz krem değil ne yediğiniz önemli!

Yediğiniz besinler, cildinize sürdüğünüz kremlerden daha etkilidir. Sütteki biotin ile parlak bir cilde sahip olabilir, C vitamini ile kırışıklıklara savaş açabilirsiniz...




Sağlıklı bir cilt, sağlıklı bedenin yansımasıdır. Vücut vitamin, mineral ve önemli elementleri cilt altında depolar, iç organlar ihtiyaçlarını buradan karşılar. Hava kirliliği, mevsimsel ve hormonal değişiklikler, aşırı stres, yaşam tarzı (bilgisayarlı ortamlar, televizyon, elektrikli aletler) gibi faktörler nedeniyle vücut belli bir stres ortamına girer.
Vücut bu stresi minimum zararla telafi etmek için ana rezervi olan ciltten tüm ihtiyacını karşılar. Buna bağlı olarak rezerv azalır ve cilt savunmasız kalır. Yaş ilerledikçe bu kayıplar cildi kurutmaya başlar. Sağlıklı ve güzel bir cilt için yedikleriniz, sürdüklerinizden daha büyük önem taşır.

Akneler nasıl giderilir?
Dengeli beslenme cilt hücrelerini güçlü ve nemli tutar. Omega 3 ve Omega 6, elzem yağlar cilt hücrelerini saran zarı güçlendirir. Cildin daha genç görünmesini sağlar, kırışıklıkları önler. Cilt üzerindeki yaraların enfeksiyon kapmasını engeller, çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Elzem yağların eksikliği, cildin kurumasına ve çabuk yaşlanmasına neden olur.
Ayrıca, Omega yağlarının ideal dengesiyle gelen düzenli kan dolaşımı sayesinde cilde daha fazla oksijen taşınır.
Omega 3 ve Omega 6 yağlarının ideal dengesi, akne, siyah nokta gibi cilt sorunlarının giderilmesinde de etkilidir. Bu gibi cilt problemleri, A, D ve E vitaminleri eksikliğinin yanı sıra elzem Omega yağlarının eksikliğinden de kaynaklanır.

Sıkı bir cildin sırrı
Cilt sağlığı, kırışıklıkların giderilmesi veya oluşumunun engellenmesinde C vitamini, selenyum, dengeli beslenme, spor ve su çok önemli rol oynar.
Kollajen sentezi için gereken sinyali C vitamininin oluşturduğu düşünülmektedir. Sıklıkla yediğimiz taze sebze ve meyveler C vitamini için çok iyi birer kaynaktır.
Süt, yumurta, domates, greyfurt, badem, marul ve karnabaharda bulunan biotin de sağlıklı, parlak bir cilt ve saçlar için gereklidir.
Koenzim Q 10, enerji üretiminde ve antioksidant olarak görev almaktadır. Antioksidant özelliğiyle yaşlanmanın etkilerini azaltıcı rol üstlenir. Koenzim Q 10'un cilt ve saç sağlığı üzerinde de olumlu etkileri vardır.
Yağsız ve az yağlı kırmızı et, mayalı, kepekli ekmekler ve tahıl ürünlerini belli porsiyonlarda tüketerek alabileceğiniz lipoik asit ise, cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlayarak daha dinç, canlı ve genç görünmenizi sağlar.

Arko ile tüm yaz sağlıklı bronzluk

Arko ile tüm yaz sağlıklı bronzluk

Dünyanın önde gelen sabun ve kozmetik üreticilerinden Evyap, Arko Bronz serisi ile sağlıklı ve kalıcı bronzluk yaşamak isteyenleri on iki ürünlük güneş serisi ile tatile hazırlıyor

Her cilt tipine uygun ürünler bu yaz yine göz alıcı bir bronzluk sağlarken sağlığınızı da koruyacak. Tüm ürünlerde bulunan E Vitamini ile cilt besleniyor, canlanıyor, hücre yenilenmesi ile yaşlanma etkileri gecikiyor ve cilt nemli kalıyor. Arko Bronz ürünleri, UV filtreleri ile güneşin zararlı ışınlarından korurken, cildin bakımını yaparak sağlıklı bronzlaşmayı da sağlıyor.

Fiyatlar:

Arko Bronz güneş sütü 250 ml: 14.90-15.50 YTL
Arko Bronz çocuk güneş sütü 250 ml: 23.50 YTL
Arko Bronz güneş sütü sprey 150 ml: 13.50 YTL
Arko Bronz çocuk güneş sütü sprey 150 ml: 18.90 YTL
Arko Bronz güneş yağı sprey 160 ml: 12.90 YTL
Arko Bronz güneş yağı sprey kum tutmayan özel formül: 12.90 YTL
Arko Bronz Apre Jel: 9.25 YTL
Arko Bronz yüz kremi 75 ml: 11.90 YTL

39 milyara büyük değişim!

39 milyara büyük değişim!

Vücudun değişik bölgelerine uygulanan 32 ameliyatla Bonus Card reklamındaki değişimi yaş farkı hariç, elde etmek mümkün

Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Nuri Soysal, ayak bileğinizden kulağınıza kadar uygulanan estetik ameliyatları en basit şekliyle özetledi. 39 milyara mal olan bir dizi ameliyatla yepyeni bir insan olabilirsiniz
1) Üst göz kapağı cerrahisi: Göz kapağındaki sarkıklığın, torbaların ortadan kaldırılması. Fiyatı: 1-2 milyar lira arasında.
2) Alt göz kapağı cerrahisi: Göz altı torbalarının alınması, sarkmış derinin toparlanması. Fiyatı: 1-2 milyar lira arasında.
3) Yüzdeki izi düzeltme: Yaşlılıkla, yarayla oluşan izlerin düzeltilmesi. Fiyatı: 1-2 milyar lira arasında.
4) Yağ enjeksiyonu: Vücudun bir bölgesinden alınan yağın yüze enjektesiyle kırışıklıkların doldurulması. Fiyatı: 300 milyon lira - 1 milyar lira arasında.
5) Yağ emme: Yüzde biriken yağ fazlalıklarının alınması. Fiyatı: 1.5 - 3 milyar lira arasında.
6) Botoks: Yüze enjekte edilen bir madde ile kasların felç edilerek kırışıklıkların ortadan kaldırılması. Fiyatı: 300 - 400 milyon lira arasında.
7) Yüz gençleştirme: Yüz germe, kırışıklığın lazerle düzeltilmesi. Fiyatı: 500 milyon lira ile 3 milyar lira arasında.
8) Kimyasal soyma: Kimyasal bazı maddelerle yüzün üst tabakasındaki derinin soyulması ve alttan taze derinin çıkarılması. Fiyatı: 300 - 500 milyon lira arasında.
9) Elmacık kemiğini büyütme: Elmacık kemiklerinin vücudun başka bir bölgesinden alınan kemik, kıkırdak, yağ ve yapay madde konularak belirgin hale getirilmesi. Fiyatı: 1.5 - 2 milyar lira arasında.
10) Alın germe: Aşağı doğru hareket eden alnın yukarı doğru kaldırılması. Fiyatı: 1.5 - 2.5 milyar lira arasında.
11) Kaş kaldırma: Şakağın gerilmesi, kırışıklığın toplanması ve düşen kaşın kalkması. Fiyatı: 1 - 2.5 milyar lira arasında.
12) Dudak kalınlaştırma: Dudağa yağ, doku veya silikon enjektesiyle kalınlaşma sağlanması. Fiyatı: 300 milyon lira ile 1 milyar lira arasında.
13) Dudak şekillendirilmesi, uzatma: Cerrahi müdahale ile dudağa şekil verme. Fiyatı: 300 milyon - 1 milyar lira arasında.
14) Burun estetiği: Burnun operasyonla şekillendirilmesi. Fiyatı: 2 - 3 milyar lira arasında.
15) Saç ekme: Saçsız deriye saç nakli yapılması. Fiyatı: 2.5 - 3 milyar lira arasında.
16) Alın, burun, çenenin uyumlu hale getirilmesi: Fiyatı: 2.5 - 3 milyar lira arasında.
17) Çene ucunu büyütme: Cerrahi olarak çene öne doğru uzatılır veya başka yerden doku alınarak koyulur. Fiyatı: 1.5 - 2 milyar lira arasında.
18) Boyun germe: Boyundaki sarkık ve kırışık derinin gerilerek düzeltilmesi. 2 - 3 milyar lira arasında.
19) Meme büyütme: Memenin protez takılarak büyütülmesi. Fiyatı: 2.5 - 4 milyar lira arasında.
20) Meme küçültme: Büyük memenin derinin fazla dokusu alınarak dikleştirilmesi. Fiyatı: 2.5 - 4 milyar lira arasında.
21) Meme dikleştirme: Sarkık memenin fazla deri alınarak dikleştirilmesi. Fiyatı: 2.5 - 4 milyar lira arasında.
22) Memeyi büyütme ve dikleştirme: Sarkık memenin dikleştirilmesi ve içine protez koyularak büyütülmesi. Fiyatı 2.5 - 4 milyar lira arası.
23) Asimetrik memeyi düzeltme: Biri büyük, diğeri küçük olan memenin estetik ameliyatla eşitlenmesi. Fiyatı: 2.5 - 4 milyar lira arasında.
24) Koldaki sarkıklıkları giderme: Elde yaşlanmayla oluşan kırışıklıklar ve lekelerin peeling ve cerrahi ile giderilmesi.
25) Koldaki fazla yağları alma: Koldaki yağlara liposuction. Fiyatı: 1-2 milyar lira.
26) Eldeki kırışıklıkların giderilmesi: Elde yaşlanmayla oluşan kırışıklıklar ve lekelerin peeling ve cerrahi ile giderilmesi. Fiyatı: 500 milyon lira ile 1.5 milyar lira arasında.
27) Karın germe: Hamilelik döneminde veya kilo alıp vermeyle sarkan derinin ameliyatla toparlanması. Fiyatı: 2.5 - 4 milyar lira arasında.
28) Karındaki yağları alma: Karında biriken fazla yağların liposuction ile alınması. Fiyatı: 1.5 - 2.5 milyar lira arasında.
29) Kalça sarkıklığını giderme: Kalçada meydana gelen deri sarkmalarının ameliyatla düzeltilip gerginleştirilmesi. Fiyatı: 2.5 - 4 milyar lira arasında.
30) Kalçadaki yağları alma: Kalçada biriken yağa liposuction yapılması. Fiyatı: 2.5 - 3 milyar lira arasında.
31) Dizdeki sarkıklığın giderilmesi: Sarkan derinin ameliyatla toparlanması. Fiyatı: 1.5 - 3 milyar lira arasında.
32) Kalın ayak bileğinin inceltilmesi: Ayak bileğinden yağ alınarak inceltme. Fiyatı: 1.5 - 2.5 milyar lira arasında.

Saçlarınızı yaza uydurun

Saçlarınızı yaza uydurun


Bu yaz ayakkabılar, kıyafetler ve aksesuarlar çok renkli. Peki ya saçlar? İşte size bu yazın kadın ve erkek saç modası.

Moda artık kadınlar için olduğu kadar, erkekler için de yakından takip edilen bir olgu. Yazlık ayakkabı, kıyafet ve aksesuar modelleri vitrinlerde yerini almışken, saçları kışın ağırlığından kurtarmanın da tam zamanı.

Kışın yıpranan, sönen ve pırıltısını kaybeden saçlar, kuaförlerin ve çeşitli kozmetik ürünlerinin de yardımıyla ışıl ışıl bir görünüme bürünüyor. O halde bu yazın moda saç renklerine ve modellerine yakından bakalım.

Bakırın egemenliği

Kadın saç modellerinde her yaz sezonunda olduğu gibi bu yıl da gölgeler ve ışıltılar dikkat çekiyor. Sezonun en fazla kullanılan rengi ise bakır. Saç modellerinde ise hareketlilik ön plana çıkıyor.

Koyu renk tene sahip kadınlar, bal köpüğü, karamel ve bakır sarısını tercih ederken, açık renk tenlilere buğday ve kum sarısı öneriliyor. Platin, bej ve kemik gibi soğuk tonlar da hala gözde.

Yaz saçlarında balyajlara da çok rastlanacak. Özellikle açık tenlilerde, açık tonlarda gölgelendirmeler, esmerlerde ise bakırın değişik tonları kullanılacak. Başta kakao rengi olmak üzere kahve tonları da yaz sezonunun vazgeçilmezleri arasında yer alacak. Uzun saçların revaçta olacağı yaz aylarında- saç boyları da uzun olacak. Yumuşak dalgalar, saçlara romantik bir hava verecek.

Gece ve gündüz modelleri de iki zıt uç arasında gidip gelecek. Gündüz modellerinde hint işi boncuklar, tahta tokalar ve örgülerle süslü doğallık ve etnik tarzlar öne çıkarken, balon topuz gibi gece modellerinde ise zerafet ve şıklık ön planda olacak.

Ya erkekler?

Erkek saç modasında da naturel ve keskin hatlı kesimler var. Ancak geçtiğimiz yıla göre saç boylarında belirgin bir uzama söz konusu. Hafif bakır sarısı balyajlar, bu yaz erkekler için de vazgeçilmez olacak. Şekillendirmede ise briyantin ve wax oldukça fazla kullanılacak. Ayrıca modayı yakından takip eden erkekler, saçlarını hacimli gösteren köpükler ve jölelere ihtiyaç duyacak. Saçlar, elle tarama sayesinde hem çarpıcı, hem çekici, hem de doğal bir havaya bürünecek. Bu arada daha çok gençler arasında yaygın olan rastalar da gözde olmaya devam edecek.

Ayak bakımı ciddi bir sanat

Ayak bakımı ciddi bir sanat

Kış boyunca kalın çoraplarla botların, çizmelerin içine gizlenen ayaklar, yazın gelmesiyle özgürlüklerini ilan ettiler. Bu sene de açık ayakkabılar, sandaletler, terlikler o kadar güzel ki... Bu durumda ayaklar ayrı bir özen istiyor. Mesele sadece güzellik, şıklık da değil.

Tüm ağırlığımızı taşıyan vücudumuzun bu ağır işçilerine iyi bakmamız lazım. Ayak bakımı artık başlıbaşına bir sanat ve bir sektör halini aldı. Şimdi pudralar, spreyler, arındırıcı maskeler, pastiller, özel masaj aletleri gibi çok sayıda ayak ürünü var.

NEMLENDİRİCİ AYAK SPREYİ: Oriflame'in ayak spreyi özellikle uzun süre kapalı kalan ayaklar için öneriliyor. Gün boyu ayakkabıya hapis kalan ayakları taze ve kuru tutan sprey ayak sağlığının korunmasına yardımcı oluyor. İçindeki bitkisel maddelerle terlemeyi önlerken ayak tabanlarını nemlendirmeyi de ihmal etmiyor. Fiyatı 19 YTL.

ÖLÜ HÜCRELERİ TEMİZLEYEN ARINDIRICI: Ayakları ölü hücre ve kirlerden arındıran bu jel ayak banyosundan sonra kullanılmak üzere tavsiye ediliyor. Oriflame ürünü olan arındırıcı jel 12.20 YTL.

DEODORANLI AYAK PUDRASI: Ayaklarda gün boyunca oluşan kokuları engelliyor, ayakların ayakkabı içinde rahat durmasını sağlıyor. Ayakları kuru tutan ve tahriş olmalarını da önleyen hoş kokulu ayak pudrası Oriflame'de 7.10 YTL.

AYAK MASAJ ALETİ: Rowenta Fitspa Ayak Masaj Aleti, suyun soğumasını yavaşlatarak yorgun ayakları rahatlatmak için kullanılıyor. Titreşimli masaj aletinin yarattığı köpük etkisi ile ayaklar gevşiyor. Refleksoloji masaj tekniğini uygulayan alet ayaktaki 60 refleks noktasını uyararak toksinleri kaldırıyor. Fiyatı 120.800 YTL

NANE FERAHLIĞI VEREN SPREY: Serinletici ve kokuları giderici etkisi olan Body Shop'un ayak spreyi ayaklara mentollü yapısıyla nane ferahlığı veriyor. Yorgun ayaklar için iyi bir ürün. Fiyatı 21 YTL.

LAVANTALI BESLEYİCİ KREM: Lavande Essentielle Besleyici Ayak Kremi kolay emilen yağsız ve ayak derisini yumuşatan bir formüle sahip. Özellikle ayak tabanı ve parmak aralarındaki sertlikleri yumuşatan krem Yves Rocher'de 24.50 YTL.

DİNLENDİRİCİ PASTİL: Yves Rocher'in bu ürünü, ayak banyosuna eklenerek kullanılıyor, dinlendiriyor, ferahlatıyor. Banyo sırasında ayakların yumuşamasını hızlandırıyor. Fiyatı 24.50 YTL.

RAHATLATICI YAĞ: Rahatlatıcı ayak yağı masaj sırasında, saf olarak da ayak banyosunda suya karıştırılarak kullanılıyor. Yves Rocher'nin çıkardığı ürün ayakları nemlendiriyor, yorgunluğu alıyor, yumuşatıyor. Fiyatı 32.40 YTL.

AYAKLAR VE BACAKLAR İÇİN CANLANDIRICI JEL: Lavantalı canlandırıcı jel sadece ayaklara değil bacaklara da sürülüyor. Yorgun bir günün ardından dinlendiriyor, deriyi canlandırıyor. Masaj jeli olarak da kullanılıyor. Yves Rocher'nin bu ürünü 32.40 YTL.

DİNLENDİRİCİ AYAK BANYOSU: Ayaklara ferahlık ve serinlik veren banyo ürünü yorgun ayaklar için ılık suya dökülerek uygulanıyor. Avon'un dinlendirici ayak banyosu ürünü 14.20 YTL.

PÜRÜZSÜZLEŞTİRİCİ KREM: Avon'un pürüzsüzleştirici kremi ayakları ölü hücrelerden temizliyor ve ayakta oluşan sertlikleri, pürüzleri gideriyor. Ayak banyosundan sonra kullanılması tavsiye ediliyor. Fiyatı 16.40 YTL.

TOPUK YUMUŞATICI KREM: Nemlendirici kremle birlikte kullanılan topuk yumuşatıcı kremle tüm ayağa masaj yapılabiliyor. Ayak derisini yumuşatarak topuklarda kuruluktan ötürü oluşan çatlakları onaran krem Avon'da 19 YTL.

KOKU GİDERİCİ SPREY: Ayaklarda sıcaktan ve dış etkenlerden dolayı oluşan kokuları önlemeye yardımcı olan sprey kuru ayak üzerine sıkılarak uygulanıyor. Avon'da 19 YTL.

Sıkı kalçalarınız olsun!

Sıkı kalçalarınız olsun!

Gergin, sert, diri ve biçimli kalçalar... Özellikle, bikinilerin ve kısa şortların vazgeçemediğimiz kıyafetler arasında yer aldığı yaz mevsiminde biz kadınların ortak hayalini süslüyor.

Sıkı ve biçimle kalçalara sahip olabilmek için; bol miktarda su tüketmeli, beslenmenize özen göstermeli, aşırı tuz tüketiminden ve sürekli oturmaktan kaçınmalısınız hiç kuşkusuz. Ancak, kalçalarınızı düzgün bir şekle sokabilmenin ilk kuralı, bu bölgedeki kaslarınızı çalıştırmaktan geçiyor.

Topuk hareketi

Vücudunuz dik, ayakta durun. Kollarınızı ensenizde birleştirin. Sağ bacağınızı arkaya doğru kırın ve topuğunuzla kalçanıza değmeğe çalışın. Bu sırada vücudunuzun üst kısmı dik durmalı. Egzersizi önce yavaş, sonra hızlı hareketlerle 30 kez uygulayın. Hareketi diğer bacağınızla da tekrarlayın.

Twist

Ayaklarınız bitişik halde ayakta durun. Kollarınızı göğsünüzün önünde birleştirin. Bacaklarınızı bükün, kalçanızı arkaya doğru çıkarın ve dizlerinizi birbirine yapıştırın. Şimdi, dizlerinizle sağ yöne doğru twist yapın. Bu hareketi uygularken kalçanızı bilinçli olarak kasın. Ardından aynı işlemi sol tarafa doğru uygulayın, kalçanızı kasın. Hareketi önce yavaş, ardından hızlı bir tempoyla uygulayın. Egzersizi 20 kez tekrarlayın.

Doğrulma

Bacaklarınızı dizlerinizden kırın, kollarınızı öne doğru uzatın. Kalçanızı, sanki bir yere oturmak istiyormuş gibi arkaya doğru çıkarın. Bavula temas etmeden durun ve bacaklarınızla yeniden doğrulun. Egzersizi uygularken vücudunuzun üst kısmı daima dik olmalı. Egzersizi 20 kez tekrarlayın.

Dizüstü eğilme

Dik durun. Sandalyenin başını sıkıca kavrayın. Sağ bacağınızı hafifçe bükün. Sol bacağınızı arkaya doğru gerdikten sonra 5 kez yukarıya doğru alçalıp yükselin. Bu sırada vücudunuzu dik tutun. Sol ayağınızı zemine yerleştirin. Şimdi her iki bacağınızla bükülme hareketi uygulayın. Egzersizi 3 kez tekrarladıktan sonra bacak değiştirin.

Yükseğe basınç

Yere sırtüstü uzanın. Ellerinizi başınızın arkasında birleştirin. Sağ bacağınızı göğsünüze doğru yaklaştırın. Sol bacağınızı 90 derecelik bir açıyla kırarak ayağınızı zemine yerleştirin. Kalçanızı, sol bacağınızdan güç alarak, zemine değdirmeden yavaşça yukarı doğru kaldırın ve indirin. Egzersizi uygularken karnınızı iyice kasın.

Bitkilerin gücünü hissedin

Bitkilerin gücünü hissedin

Doğal kozmetiklerle bitkilerin mucizevi gücünü teninizde hissedebilirsiniz.

Aktarlardan temin edebileceğiniz yağlar ve diğer bazı malzemelerle siz de, evde, çok kolay bir şekilde kendiniz için kozmetik ürünler hazırlayabilirsiniz. İşte birkaç tarif...
Bademli yüz temizleyici
Malzemeler: Yarım çay gincanı badem yağı, yarım çay fincanı mısır unu, yarım çay fincanı halis zeytinyağlı sabun rendesi.
Hazırlanışı: Tüm malzemeyi birbirine karıştırın ve cildinizi temizlemek için kullanın.
Adaçaylı tonik
Malzemeler: Yarım çay fincanı kuru adaçayı, 1 tatlı kaşığı gliserin, yarım çy fincanı alkol.
Hazırlanışı: Adaçayını 1 hafta alkolde bırakın. Sonra süzün ve gilserinle karıştırın.
Taze çiçek kolonyası
Malzemeler: 40 ml. gülsuyu, 4 tatlı kaşığı lavanta yağı, 20 ml. karanfil yağı, 200 ml. alkol.
Hazırlanışı: Bütün malzemeyi birbirine karıştırın ve yaklaşık 2 ay olgunlaşmaya bırakın.
Ballı el maskesi
Malzemeler: 10 gr. balmumu, 20 ml, bademyağı, 100 gr. bal.
Hazırlanışı: Malzemeleri sıcak su dolu kapta eritin ve ellerinizi içinde 15.dk bekletin.

Yüz naklinden sonra ne kendine benzersin ne diğerine"

Yüz naklinden sonra ne kendine benzersin ne diğerine

Yüz nakli teknik olarak hiç de o kadar problemli bir iş değil. Mikrocerrahi tekniği ile tecrübesi olan her ekip tarafından yapılabilir"




Son günlerde TV'de, sokakta sürekli botokslu kaşlara, düzeltilmiş burunlara, dolgun dudaklara, memelere maruz kalıyoruz. Kimi güzel, hakikaten doğal görünüyor. Kimi ise "Bak bana, bende estetik var" diye bangır bangır bağırıyor. Ama gerçek şu ki estetik operasyon büyük bir hızla yaygınlaşıyor. Şimdi bir de yüz nakli operasyonu var gündemde. Aynaya bakıp başka birinin yüzünü görmek... Yakında insanlar estetik cerrahların kliniğinden başka birinin yüzüyle mi çıkacaklar?
Hastaları arasında İspanya kraliyet ailesi üyelerinden İsveç Kraliçesi'ne kadar birçok önemli isim olan plastik cerrah Serdar Eren "Hayal bunlar" diyor. Almanya'da çalışan, ayda bir gün Türkiye'deki hastalarıyla sadece görüşme yapmak için İstanbul'a gelen Eren'le yüz naklini konuştuk: "Ben bir doktor olarak kimseyi böyle değiştirmek istemem. Hastanın değişmek istemesinin anlamı 'Ben başka insan olmak istiyorum' demektir -ki bunun dış görünümle bir ilgisi yok. Bizim işimiz normal olmayan görünümü normale çevirirken, yüzün ve vücudun ahengini bozmamaktır."

Birçok kişinin estetik cerrahlara ellerinde ünlü birinin fotoğrafı ile başvurdukları, o ünlü kişinin burnunu ya da dudaklarını istedikleri doğru mu gerçekten?
Evet, böyle çok kişi var. Ünlü insanların resimleriyle gelirler. David Beckham saç modelini değiştirdiğinde, bunun için ameliyata bile gerek yok, birçok kişi kuaföre gidip o saç modelinin aynısını yaptırıyor. Böyle bir şey...

Ama o burun her yüzde güzel durmaz ki...
Zaten önemli olan o. Nicole Kidman'ın burnunu çok istiyorlar Avrupa'da. Benim Türklerle tecrübelerim az. Bir-iki sene... Ama sonuçta görüyorum ki her ülkede bu mantalite aynı. "Onun burnunu istiyorum" diyorlar. Bana desin ki, onun yüzünü istiyorum komple. Derim ki "Okey". Ameliyat yapamayız ama konuşuruz.

"Yabancı yüz değil, deri nakli"
Siz "Ameliyat yapamayız" dediniz ama son günlerde ABD'de yüz nakli gündemde.
Çalışmalar yapılıyor. Herhalde ameliyat da yapılır. Yüz nakli teknik olarak hiç de o kadar problemli bir iş değil. Mikro cerrahi tekniği ile tecrübesi olan her ekip tarafından yapılabilir. Ki ben seneler evvel başlamıştım. Almanya'da bir ayak baş parmağını el başparmağına transfer ettim, 25 sene evvel. Biz bu doku naklini hep yapıyoruz ama insanın kendi organını kendisine naklediyoruz. Teknik aynı. Şimdi yapılacak iş deri nakli, yüz nakli değil. Yabancı bir yüz değil, yabancı bir deri...

Madem bu bir deri nakli, neden hastanın vücudundan deri alıp yüze nakletmiyorlar da bir kadavranın yüz derisini naklediyorlar?
Diğer deri ince olduğu için. Burada yapılacak işlem şöyle. Hastanın yüzündeki deri yüzülecek tamamen ve başka bir insandan, derinin altındaki tabakayı da koruyarak kalın bir deri ve deri alt dokusu alınacak. Besleyen damarlarla birlikte...

Ama nakil yapılan hastanın bir şekilde burnu, gözü var... O zaman nakledilen yüzün aynısı olmayacak, yine kendi yüzü mü olacak?
Ne o olacak ne de öteki. Kemik yapınız değişmediği için sizin yüzünüzün kemik yapısı olacak. Onun yüzüne sahip olamazsınız. Ama kendi yüzünüzü de koruyamazsınız çünkü kalın bir doku nakledilecek yüzünüze. Daha önemlisi bağışıklık sistemi problemleri. O yüzün tutmadığını düşünün. Her şeye, bulunduğunuz ilk noktanın bile gerisinden başlamanız gerek. Yüz nakli denince filmler akla geliyor. Nicolas Cage ile John Travolta'nın filmi "Yüz Yüze"... Bunlar hayaldir.

Yüz kötü durumdaysa, bu riske değebilir.
Bu işi yaptıracak insanın, ben nasılsa böyle yaşayamıyorum demesi lazım. Bunun için ideal hasta ölmek isteyen bir hastadır. Ama çok çok enteresandır, ben yanık konusunda tecrübeliyim, çok nadirdir yanıklardan dolayı intihar etmiş hasta. Dersiniz ki böyle nasıl yaşanır. Ama enteresandır, mücadele ederler.

"En iyi popo Brezilya'da yapılır"
"Extreme Makeover" programını izliyor musunuz? Orada çok değiştiriyorlar insanları. Diş, burun, göz, göğüs...
Zaten en büyük değişikliği burnu değiştirerek yaparsınız. İstedikten sonra her insanı değiştirebilirsiniz. O program biraz Amerikanvari. Hiçbir imkanı olmayan bir insanı prenses gibi yapıyorsunuz. Sonra o güzelliğiyle yine köyüne, eski yaşamına dönüyor. Psikolojik, sosyal problemleri başlıyor.

"Extreme Makeover"da burunlar genellikle başarılı oluyor ama dişler yapay duruyor. Dişte Türkiye daha iyi sanki. Burun estetiğinde bir de Macaristan'ın çok iyi olduğu söyleniyor. Var mıdır böyle ülkeye göre özel alanlar...
Böyle bir şey yok. Doktoruna bağlıdır. Ama nerede iyi popo yapılıyor derseniz, Brezilya'da derim. Çünkü orada çok yapılıyor. Onlarda popo yaptırma merakı var. Orada çok yapıldığı için daha iyi yapıyorlardır. Aslında ülkeye değil, doktora bağlı.

"Medya bizi kuaför haline getiriyor"
Şimdi bir de estetik turizmi başladı.
O hiç etik değil. Biz gelen hastayı iyice dinledikten, ince eleyip sık dokuduktan sonra, onunla bir takım olduktan sonra ameliyat yapıyoruz. Şimdi bu iş 10 günlük turlarda yapılıyor. Bunlar çok kötü gelişmeler. Hastanın yaptırmaması, doktorun yapmaması lazım. Biz doktoruz ama bazen medya tarafından kuaför haline getiriliyoruz.

Bazı estetikli kadınlar çok komik görünüyorlar. Kadın 60 yaşında ama göğüsleri 20'lerinde, tuhaf oluyor.
Siz önce memeyi çok problemli görürsünüz. Önce memeyi yaptırırsınız. Ama karın da sarkmıştır. Bu defa karın çok kötü görünür. Eğer memeyi yaptırınca paranız biterse ve karnı yaptıramazsanız yine mutsuz olursunuz. Hasta güzel memesi olmasına rağmen yine mutsuzdur, çünkü yarımdır. Ben böyle hastalara bunu anlatırım. Memeniz çok güzel olacak ama paranız gerisine yetmeyecekse yaptırmayın derim. Çünkü memelerin çok güzel olması yetmez, aksine aradaki fark daha göze batar. Güzellik uyumdur. Uyum önemli. Güzellik belli ölçüler değildir ki. Sizin verdiğiniz ışıktır, enerjidir.

Serdar Eren:
"Bir kadın geldi, burnunun eski Mısır'daki kadın figürleri gibi olmasını istiyordu. Kadın alından başlayan bir burun kökü istiyordu. 'Kemik ekleyin burnuma, uzatın' dedi. Yapılır, yapılmayacak şey değil ama niye? Agresif bir kadındı da... 'Yapmak zorundasınız' dedi. Yapmak zorunda değilim. Ama sonra başka bir doktor yaptı bu ameliyatı. Kadın televizyona çıktı, ben de orada gördüm."

"Botoks yüzünden Meg Ryan işsiz kaldı"

Bir de botoks şaşkınları var. Kaşları kalkmış, her şeye hayret ederek bakıyorlar...
İnsanın duygularını ifade etmesi, yaşayan bir yüz olması lazım. Bunun için botoksu yapan insanın estetik vizyonu olması, bu bilim dalı içinde tecrübesi, aynı zamanda cerrahi tecrübesi olmalı. Birtakım negatif kırıklıkları kaldırır, bazılarını korursunuz. Mesela Meg Ryan çok beğendiğim bir oyuncu, çok güzel bir kadındı. Botokstan sonra rol teklifi bile alamadı. Çünkü kadının beğendiğimiz o kaşları, o alnının kırışması ortadan kalktı.

(Teybi kapatıp benim botoks yaptırmam gerekir mi, ne zaman yaptırmalıyım diye konuşuyoruz.) Hep böyle mi oluyor? Yeni tanıştığınız insanlar, arkadaşlarınız falan size hep bu tür şeyler mi soruyorlar?
Evet, genellikle. Dünyanın her yerinde böyle. Kim olduğumu öğrendikleri zaman herkes merak ettiği şeyleri soruyor. Estetik yaptırmayı düşünen de, düşünmeyen de, herkes bir şeyler soruyor, bilgi alıyor. Alıştım.

Blog Arşivi

Hakkımda

çok güzel bir kadın olmanın sırları bu sitede yeterkı 5 dakıka zaman ayırıp ziteyi incele A_dan Z_YE HERSEY BUR SİTEDE